Dunden onceki gece biraz sicaktan biraz da islerin yogunlugundan uyuyamamistim. Dun eve gittigimde yemekten sonra yatakta uyuya kalmisim. 3 saat uyuduktan sonra uyandim. Sonra bilgisayari kapatayim bari diye basina oturdugumda(!) hadi dur once bir gelen mailleri cevaplayayim, simdi hesaplari kontrol edeyim, azicik chat yapayim derken vakit gecmis. Saat 2 miydi 3 muydu tam hatirlamiyorum. Yattim sonra iste. 7’de alarm caldi. Dedim “Daha var, sakin!” erteleyip 8.10’a kadar. En tatli uyku olarak da bilinen kalkmadan onceki o 1 saat 10 dakikayi uyudum. Alarmi daha fazla erteleyemeyecegimi, ertelersem de ise gec kalacagimi anladigimda bir huzun coktu. Isteksizce yataktan kalktim ve su ictim. Artik ayilmistim. Az once coken o huzun gitti yerine bezginlik hissi geldi. “Lan!” dedim, “Neyse ki bugun cuma. Casual olur.” Bezginligin dozunun azalmaya basladigini hissettigimde dustan cikmistim. Muz ilaveli misir gevregimi yiyip, bir de havuc attim ardina cila niyetine. Evden cikip buranin Kurukahveci Mehmet Efendi’si olarak anilan Gloria Jean’s e gittim. Her zamankinden diyebildigim bir mekan oldugu icin bir kez daha sevindim. Halbuki ben bunu Net Piknik’te bile diyemiyorum. Hemen large mocha’mi hazir ettiler. Insanlarla sosyallestik sabahin korunde mal gibi. Sirtimda, icinde onlarca makale ve hayvan gibi bir laptop tasidigim canta, elimde kahvem yavas yavas yurudum okula. Ofise geldim. Ayildigimi dusunuyordum.
Yaniliyormusum.