İlk Olmasa da Şiir Denemem!

En güzel günlerimin

üç mel’un adamı var:

Ben sokakta rastlasam bile tanımayayım diye

en güzel günlerimin bu üç mel’un adamını

yer yer tırnaklarımla kazıdım

hatıralarımın camını.

En güzel günlerimin

üç mel’un adamı var:

Biri sensin,

biri o,

biri ötekisi.

Düşmanımdır ikisi..

Sana gelince..

Yazıyorsun.

Okuyorum.

Kanlı bıçaklı düşmanım bile olsa,

insanın bu rütbe alçalabilmesinden korkuyorum..

Ne yazık!..

Ne kadar beraber geçmiş günlerimiz var;

senin ve benim en güzel günlerimiz..

Kalbimin kanıyla götüreceğim, ebediyete, ben o günleri.

Sana gelince,

sen o günleri -kendi oğluyla yatan,

-kızlarının körpe etini satan bir ana gibi satıyorsun!.

Satıyorsun:

günde on kaat,

bir çift rugan pabuç,

sıcak bir döşek,

ve üç yüz papellik rahat için…

En güzel günlerimin üç mel’un adamı var:

Biri sensin,

Biri o,

biri ötekisi.

Kanlı bıçaklı düşmanımdır ikisi…

Sana gelince;

Ne ben Sezarım, Ne de sen Brütüssün.

Ne ben sana kızarım, ne de zatın zahmet edip bana küssün

Artık seninle biz, düşman bile değiliz!