Eee??

Hani yazıyoduk lan! Ne oldu denemecan? Senin de bu anlık gazların vallahi de billahi de beni delirtecek. Yeter lan artık. Hani ne oldu iki yazı yazdın diye canlandırmış mı oldun blogu? Ağzını burnunu dağıtırım lan senin!

Şşşş sakin!

Ya japonkonsolosu kardeşim de bana küstü. Geçen afedersiniz bir kız yüzünden sattım kendisini. Artık barışalım mı ne yapalım kanka? Özür dilerim kanka, gel barışalım artık.

Şşşş sakin!

Adı geçmeyen diğer yazar arkadaşlarımın da Allah bin bir türlü dualarını kabul etsin. Umarım duaları gerçekleşir. Amin!

Şşş sakin!

Eger yeterince talep gelirse SNEYL’in ne manaya geldigini aciklayacagim

Boyle hayvani uzun bir baslik atarak WP’nin limitlerini de denerim. Bakalim sandikta belli olacak her sey. Halk ne istiyor o zaman gorecegiz.

Oy toplama islemi Turkiye saati ile 7 Nisan 2014 13:00’te sona erecek. Sonuclara itiraz iki (2) gun icerisinde yapilmak zorunda.

Napiyonuz lan yavusaklar?

Bu da moda oldu amk. Iki ayda bir hadi blogu canlandiralim diye gaza gelip sonra bir post yazdiktan sonra bes ay bos birakiyoz. Boyle is olmayacagi icin, bu gidisata bir dur demek icin kollari sivadim ve neredeyse butun sacmasapan hesaplarimi kapattim. Bundan sonra butun konsantrasyonumu buraya verecem anladiniz mi lan?

Anlamayanlar icin yaziyorum. Bundan sonra beni buradan takip edeceksiniz. Yakinda konser monser varsa ona gideyim bari ya. 6 Haziran 2014 Istanbul Atmosferik Yarrak Metal bulusuyor etkinligine gidip onun bir degerlendirmesini yaparim ama 6 Haziran’a cok var daha. O yuzden daha once 6 Nisan 2014 Sanatcilar Kahvesi Saza Doyuyor halk senligine gidip, gozlemlerimi paylasirim.

Firefox’ta kullandigim pluginleri tanitirdim ama Firefox kullanmiyom ki artik ad. O yuzden gereksiz bir tanitim yazisina da gerek yok. Bakalim Lahanos Mahanos daha var.

@

Bir kızın ismi Hamiyet olunca itici oluyor bence. Hami var bir kere isminin içinde. Ne kadar çekici olabilir ki? Tanısam tanısam serbest vuruşlardaki sert şutlarıyla tanırım ben Hamiyet’i. O da olmaz. Hamiyet ne ya?

Nuray da öyle bir isim bence. Nuray isimli bir kızı gördüm mü anında koşarak uzaklaşırım. Zaten teknik olarak kızın ismini görmem mümkün değil. Ben de bunu başarabildiğimi farkettiğim an koşarak uzaklaşırım zaten.

Geçenlerde, -geçenlerde dediğim 1 ay öncedir- bir kızla tanıştım. Adı Aslıhan. Aslıhan. Evet. Yani neden sonunda han var. Benim bildiğim Han, Alihan’dır. Sonuçta bunun şarkısı da var. Bunu okurken şarkının adını içinizden söylediğinizi varsayıyorum. O yüzden buraya yazmıyorum.

Bu da böyle bir Alihanımdır.

Tarihin Tozlu Sayfalarından

Hala ulaşılabilir olan blogspot’umuzdan bir alıntı;

Asker Yazar

→ Akseki yol ayrımındaki japon konsolosu‘yla konuştum haberler iyi.

→ Acemilikten sonra Karaman yol ayrımına gidecekmiş. Düz ova olduğundan head shot yeme imkanı daha fazla olacak, bu güzel bir şey.

→ Rahatı yerindeymiş çakalın. Bu da güzel bir şey.

→ 2 hafta sonra yemin törenleri varmış. 2 haftaya kadar törene çalışsan, kaldı 2 hafta. Nerede lan eğitimin senin? Hadi yine yırttın ha.

→ Bu sabah 7:30′da uyandım dedi. Normalde de 5 gibi kalkıyorlarmış. Ben, normal uyanma saatlerinden 1-2 saat önce uyanıp, “sıkıldım hadi kalkın” diyerek koğuşu ayaklandırmasını beklerdim. Bir de, normal uyanma saatinden yarım saat önce kalkıp rahat rahat traş oluyormuş.

→ Kamuflaj ve magnumlu fotoğrafı çok yakında bir yerlerde olabilir.

→ japon konsolosu hayranlarına duyurulur. (kim lan senin hayranların?)

→ Bu da benden ona not: Chatbox’ına gözüm gibi bakıyorum lan! ♥

Podolski

Son zamanlarda çok şeyi ihmal ediyormuşum gibi hissediyorum. Ailemi, arkadaşlarımı, sevgilimi… Bi’ dakka ya, sevgilim yok ki benim. Olsaydı onu da ihmal ederdim ama. Yok yok onu etmezdim. Canım benim ya. Aşkım o benim nasıl ihmal edeyim bebeğimi. Uff ciddi konuşayım dedim yine beceremedim. Mutsuzum gibi ama. Ya da çevremdekilerin mutsuz olmasından kaynaklı bir durgunluk hissi de olabilir bu. Yine de iyi olmaya çalışıyorum ama ben.

Biri gelse de sevse beni keşke. Çok iyi hissederdim o zaman.