Ikinizi de Tebrik Ederim

Aferin gencler. Bir gecede ne kadar cok guncelleme yapilmis. Ikinize de ayri ayri yorumlar elbette yazacagim lakin bu post’u da blogun cesitli yerlerini guncelleyen Sneyl dostuma adamadan edemeyecegim. Bir de talihsiz bir haber vermem gerek.

Istanbul’da yasanan sel felaketinde blog yazarimiz Canan Saka’yi kaybettik. Neden yuzme bilmiyordun Canan? Neden!?

Basimiz sagolsun.

DALIN LAN BANA

Birazdan okuyacağınız şiiri sevgili gardaşım nbh_ ‘nin doğum günü şerefine yazdım, akabinde de besteledim. Yarın kayıt için stüdyoya giriyorum, en geç 1 haftaya şarkıyı tamamlarım. Video klibimizi sneyl arkadaşımız kayıt tamamlandıktan sonra 3 gün içerisinde çekecek ve bu eser de en geç 11 gün içerisinde çeşitli müzik kanallarında gösterilmeye başlanacak. Herkese duyurulur. İyi ki doğdun nbh_… Hayırlı sexler…


DALIN LAN BANA

Seks yaparken dalar giderim bazen uzaklara
İlgi duyamadım nedense bir türlü sarışınlara
Yatmadan önce aralıksız 3 dakika yaparım gargara
Rica ediyorum gençler, dalın lan bana 

Kulağıma su kaçmayalı tam tamına 3 gün oldu
TFF’nin Ankaraspor’a verdiği süre bugün doldu
Ne yazık ki oyuncu değiştirme hakkımız da doldu
Rica ediyorum gençler, dalın lan bana

Akşam salata yaparken incittim aşil tendonumu
Cüzdanımda taşırım her zaman kondomumu
Haydi üfleyelim hep beraber nbh_‘nin mumunu
Rica ediyorum gençler, dalın lan bana

3

Ankamall’da gördüm bu balonu. Resmen 3 olum! Kocaman bir şey. Hemen fotoğrafladım tabii. Adamlar 3 balonu yapmışlar ya! Yani onca sayı dururken, onca şekil dururken sen git 3 balonu yap iyi mi! Vallahi helal olsun. Ya kaç balonu yapacaklardı ki zaten!? Fiyatını soramadım. Unutmuşum galiba o heyecanla. Gönül isterdi ki alayım, nbh_‘ye doğum günü hediyesi yapayım.

Bugün, yani 12 Eylül, nbh_’nin doğum günü. Kendisinin doğum gününü iki kez kutladım. Daha da kutlarım orası önemli değil. Doğum günü hediyesi demişken, kendisini Ankara’ya döndüğünde bir sürpriz bekliyor. Yani bekleyecek. Çünkü, hediye daha hazır değil. Hazır olunca bekler ama.

Bir de böyle şekerlik yaptım kendime jelly beans ile. Denemecan da yaptı bundan kendi evinde. Yalnız ona hep anasonlu denk geliyormuş. Üzülüyormuş o da. Neyse ki benim şekerlerde anasonlu yok. Mutlu son var hep. Fotoğraflar da çok dandik çıkıyor ya. Telefonla çekiyorum ondan. Yaklaşık bir yıldır falan fotoğraf makineme pil almayı düşünüyorum. Kendi pilleri bir futbol maçına girerken polisler tarafından alınmıştı. Ulan niye alıyosunuz ki pilleri!? Ne olabilir yani. Sanki ben video çekip, aynı esnada da justin.tvden yayınlicam. Yani amaç nedir anlamıyorum ki. Zaten anlamadığım en önemli şeylerin başında gelir bu konu. Neden fotoğraf makinesini yasaklarsınız bazı yerlerde. Ulan amatör kayıt diye bir piyasa var. Engel olmayın buna lan lütfen plx.

Takip ettiğim bloglardan 2 gündür ses çıkmıyor. Oysa ki her gün yazı yazardı onların çoğu. Susmayın ya. Yazsanıza. Yoksa tek tek isim veririm. Hadi bakalım ben gideyim de siz yazın.

Ben de Coldplay dinleyeyim. Zira baya oldu dinlemeyeli. Zina yapmayın lan. Çok kötü bir şey o!

Drunk Chicken

Ya bugün çok acayip bir şey oldu. İşte bilgisayarı bir taratayım dedim, registry repair olsun, clean up olsun takılıyorum öyle. Gayet güzel oldu. Temizlendi, ferahladı falan. Neyse sonra dedi ki; bi baştan başlatalım kardeş. Hay hay dedim. Baştan başlattım. Güncellemeler geldi. Yap dedim. Sonra bari kapayıp açayım güncellemesini de bitirsin dedim. Güncellemelerin yüklenmesini bekledim kapanana kadar. Aslında o bitince kendi kapanırdı. Olsun ben yine de bekledim. Sonra kendi kendine kapandı. Vay aslanım dedim tekrar açtım. Hoop internete girelim artık diye bir açtım browserı. Hoppaaa ne göreyim? Ne? Bookmarklarım yok lan! Bildiğin yok yani. Nereye gidiyosunuz olum siz! Nasıl olmazsınız! Bana 5 yıl önceki bookmarklarımı gösteriyor. Bir sürü site gitti ya. Nasıl üzgünüm şu an anlatamam. Onca emek gitti.

Ben de üzüntüden kendimi alkole verdim. İçtim içtim keyiflendim canıma değsin, içtim içtim şereflendim. O şarkı güzel ya. Aylin Aslım. Rock’n Coke’un açılışını da o yapmıştı. O arada içiyordum ben işte. Dostum buradan dinleyebilir ve izleyebilirsiniz o performansı.

Rock’n Coke demişken, Juliette Lewis performansı da çok iyiydi. Yeni albümü çıktı onun. Fantasy Bar diye bi şarkısı var. Çok güzel. Coşuk böyle. 2 gün önce Craig Ferguson‘a çıktı. Orda da söyledi canlı. Güzel işte.

Muse albümü de çıktı. Albüm kapağı güzel olmuş.Daha dinlemedim. Juliette’in albümü bitsin ona geçecek. Ondan sonra yorumumu belirtirim. Güzeldir gerçi. Kötü albüm yapılır mı hiç?

Bugün drunk chicken diye bi yemek yedim. Yanımda japon konsolosu da vardı. Belirtmeden geçemicem. Güzeldi yemek. Tavuğu Jim Beam ile falan karıştırıyolarmış. Bunu başka tür alkollerle karıştırıp da yapıyorlarmış. Evde de yapılabilir. Gerçekten hoş yani. Birayla da güzel gitti. Bundan sonra param oldukça ondan yerim ben. Zira, 16 lira gibi bir şeydi. Zina yapmayın lan. Çok kötü bir şey o.

Öyle işte. Bookmarklarıma hala üzülüyorum. Bookmarka ve dolara en yüksek faiz nerededir? Evet!

Cumartesi Sefasi


Dostlar resimde de gorulecegi uzere carlton, kisir ikilisiyle cumartesi aksamimi cumartesi aksami ediyorum. Kisirin tadi, kokusu, goruntusu yerinde de neden cok yumusak bu bulgur be abi. herhalde sicak suda fazla beklettim. yumusak da olmasaydi soyleyecek soz bulamazdin gerci. calton biraderime ise laf yok.

bir garip hikaye (ramazan davulcusu-japon konsolosu-site bekçisi üçgeni)

demin white russian‘a benzeyen ve kendimizin uydurduğu kokteylimizi içiyodum tek başıma. kimisi yattı, kimisi gitti ortamdaki. benim uykum gelmedi bir türlü ve içmeye devam ettim 4,5 kişi bitiremediğimiz bu kokteyli. manzarayı izledim bi süre. tam hüzünlenmişken ramazan davulcusu geçti. ben sinirlendim biraz bu hıyarın tam hüzünlenmişken gelmesine. aşağı indim yakalamak için. ve yakaladım tam dolaştığı sokaktan geri gelmekteyken. kestim önünü ve ” napiyosun lan götelek” diye seslendim. anlamadı sanırım benim dediğimi ve ” iyi sabahlar abi” dedi bana. ben biraz daha sinirlendim tabii ve cevap verdim:
”lan hayvan herif tam içki içiyodum, sızmak üzereydim, nası oluoya da beni uyandırıyosun götveren” diye bağırdım.
benim bağırmamla kendine geldi ve:
– abi kusura bakma ben görev icabı insanları uyandırma çalışıodum. senin uyanacağını tahmin edemedim.
– kes lan hayvan eti yemiş! senin hatan büyük. tam hüzünlenmişken nası bağırırsın holigan gibi lan göt!
Bunun üzerine adam sert cıktı ve üzerime yürümeye başladı. tam o anda adama doğru hızla yöneldim ve ağzının ortasına feci bi şekilde vurdum kimse kusura bakmasın.
Adam da eşek deilya hemen cevap verdi bana. ama salladığı yumruğu hemen alt ettim. Üzerine bir de tekme salladım ki sormayın. Tam hayalarına geldi, çok da sevindim. Tam o esnada bizim bekçi uyuduğu kulübeden hızla çıktı. o da birkaç yumruk salladıktan sonra bi baktık ki adam bayılmış. Adamı orada o halde bıraktıktan sonra eve geldim ve uyudum haberiniz olsun. Hikaye de burada bitti. Bi hatamız olduysa affedin bu hikayede, etmezseniz de ***imde değil. sonuçta içimden geldi ve yaptım. adam olun ilk etapta…

Chat Box’a yorum yazan John Nash’i got etme postasi

al amina koyim bu da mi gol degil. hani ne oldu simetri. rastlanti. pascallik yapma lan bana lan bu arada sizinle cok guzel bir yazi paylasmak istiyorum. pek sevmem geyik bir yana lafini ama geyik bir yana, hakikaten mukemmel bir yazi olmus. Kendisini buradan tebrik edelim her ne kadar o bizim tebrigimizi almayacak olsa da. Okuyun da ogrenin cahiller.

http://evrimcaliskanlari.org/blog/2009/08/bir-problem-cozum-metodu-olarak-evrim-kurami/

Murat Bey’e cok saygi duyuyorum. Kalemi kuvvetli, fotograflarina bakarken zevk aliyorum, okurken ogreniyorum. Daha ne olsun. Bir insan boyle keyif alarak ogrenmekten baska ne ister ki?

Yazili yapacagim sneyl.com insanlari. okuduk unuttuk, elektrikler kesildi falan dinlemem. O yazinin mantigi kavranacak.

Aman da Aman!

Amanda Ferri’yi bilirsiniz blogun eski okuyucusuysanız. Değilseniz ve yine de biliyorsanız severim sizi. Sizi gidi sizi. Hanimiş!

Çok seviyorum ben bu kızı. Hemen size bir anımı anlatayım. Geçen gün nette konuşuyoruz kendisiyle. How are you dedim. İngilizcem biraz kötü kardeş kusura bakma dedi. Neyse işte 16 bi de 26 yazdı. 26’dan 16 çıkınca kaç kalır dedim. 10 kalır ama ben 26’yım yanlış yazdım dedi. Bi daha olmaz söz dedi. Haydaa lan ne yaptın sen, how are you dedim how old are you değil. Sonra orda kopmuşuz biz, gülüyoruz falan. Çık gel bana dedi. Saat olmuş 3. Tam zamanıydı çıkmak için. Koptum gittim evine. Oradan Connected Ventures‘e geçtik. Hadi gel klip çekelim diye kandırdım bunu. Orda film koptu benim. Sonra helalleştik, ayrıldık. O gün bu gündür konuşmuyoruz kendisiyle. Çok özlüyorum lan!