Olu Topragi

Son birkac gundur bir durgunluk var hepimizde. Hayirdir? Neden oluyor boyle? Kimse birsey yazmiyor. Birsey haric her sey!

Evine internet baglatisini tum yurtta 21 pare top atisiyla kutlayan nbh_ bile birsey yazmadi son durumlarla alakali olarak. Dun gece girilmesi gereken yazi da girilmemis bakiyorum. Oysa Volkan Konak’in herhangi bir sarkinin sozleri yazilmaliydi.

Sayin japon konsolosu’na artik zaten demiyorum yaz ya da yazma diye. Hic utanma sikilma yok cunku kendisinde. Neyseki cv sini Koza Altin’a yolladim. Arayacaklardir cok yakinda mulakat icin, telasa mahal yok.

Kendime gelince, birsey yaptigim yok, deli gibi uyuyorum. Zaman da cok hizli geciyor uyumamdan bagimsiz olarak. Bu konuda biraz dusunmek lazim. Daha valiz toplayacagim.

Geri kalan her sey icin mastercard.

Sanirim evdeki uzun sure dayanamayacak olan her seyi tukettim. Tuketmediklerim varsa da pazara kadar tuketirim, sorun degil aushaushuahs.

Bir daha da bilmedigim markanin jelibonunu almam arkadas!

Aerosol ve Hidrosollerin Tanecik Filtrasyonu

Bloga kar yagdirayim dedim, sonra vazgectim oyle tek basima karar vermis olmayayim diye. Gelecekteki sneyl.com sitesinin onizlemesini de tekrar aktif hale getirdigimi saniyorum. Acip da kontrol etmedim. Soran vardi acilmiyor diye aushiaushdf artik aciliyor olmasi lazim. Hala daha acilmiyorsa demek ki bir kere daha bakmam gerekecek.

Joomla dogru secenek degil mi acaba? Zaten az yazilan bir blogun yazar arayuzunu degistirmek pek mantikli gelmiyor ama gorsellik katacak iste o var.

B Kalin I Yatik P Yayinla S Kaydet D Taslak

Bunda indirim var mi?

Aksama babacigim, unutma ulker getir!

Seher Hoca da gitti su anda. Birazdan ben de cikicam ya. Sikildim.

Eve gider guzel bir yemek yaparim. Guzel yemek de evde kalan dayanikli tuketim malzemelerinden olacak ha. Ahuauhauhahuh yok buzdolabi gibi degil, makarna gibi!

Seni kucuk pislik!

Achtung Achtung!

Uzun süredir Almanya’da bir manastırda XVII. yy Avrupa Yemek Kültürü eğitimi aldığım için aranızda bulunamadım. Yeni gelen arakdaşlarıma hoşgeldiniz der eskiden beri burada bulunan arkadaşlarıma da hæßiktiri bir borç bilirim.(ps: küfür olmayan yazılara yorum gelmeme durumu)

Neyseki ayrılığımız kısa sürdü. Kısa falan değilmiş. Üşenmedim aradım buldum son postumu. Resmen 31 Temmuz 2009. Ama bundan sonra böyle olmacak. Bu Böyle Biline!

Çünkü manastırda tam bir XVII. yy havası vardı. O ortamı yaşamadan o yemek kültürünü öğrenemeyeceğimiz düşünülmekteydi üstadlarımız tarafından. Bu yüzden interneti kullanmamıza yasak getirilmişti. Ortamı merak edenler buyursunlar baksınlar. Nereye mi baksınlar? Buraya! Neden yağlı boya tablo derseniz.. Eee kaçıncı yüzyıl sonuçta.. Keşke III. yy olsaymış. Ama kısmet işte bu işler..

Yemek kültürümden faydalanmak isteyenler içinde bir sürprizim yok değil. Kısa bir süre içinde Çayyolunda restoranım açılacaktır. Gelişmelelerden haberdar olacaksınız.

10 soruda hello mortingen şıtraze

işbu test sadece bayanlar için hazırlanmış olup browskileri zerre alakadar etmeyecek ögeler içermektedir. gene de okuyacaklar tabi biliyoruz da sonra vay ben duymadım vay ben bilmedim olmasın. lets get it started!

1.modası 13 yıl önce geçmiş yavruağzı,camgöbeği,deve tüyü gibi garip renklere sahip triko bluzlara sahipmisiniz?

2. saçlarınızı kısaltma eğiliminiz kocanızla asker arkadaşı olacak kıvama kadar geldi mi?

3. saçlarınız fındık kabuğu veya röfleli mi?

4. yaşınızla çamaşır suyu tüketme arasındaki doğru orantıya saplanalı yıllar oldu mu?

5. leopar desene sempati duymaya başladınız mı?

6. lise öğrencileri içinizde “salak bunlar” dan ziyade “çocuk ayol bunlar” duygusunu uyandırıyor mu?

7. abuk subuk cıncık türevi yerine bülent ersoyvari ağır taşlı etnik küpeler yüzükler kullanmaya başladınız mı?

8. dolmuşa bindiğinizde arka sırada oturan beşli öğrenci grubunun sürekli gülüp bağırması sinirinize dokunuyor mu?

9. kulağınıza deldirdiğiniz 3. deliğe küpe takmayalı 1 yılı geçti mi?

10. yıllar geçiyor vakit bir türlü geçmezken diyen yazarın burda ne anlatmak istediğini daha iyi anlıyormusunuz?

eğer yukardaki soruların en az 4üne evet cevabı veriyorsanız bye bye teenage diyebilirsiniz rahatlıkla. welcome to hell.

p.s: hele o 6. maddedeki “ayol” u hiç yadırgamayıp anında özümsediyseniz ölmüşünüz de gömenininiz yok lan sizin! aysberge bindirip göndericiğim sizi, buyurrrrrrr yolluk da hazırladım, onyx ten geçerken bozukluk lazım olur filan ohhhhh hadi yine iyisin lan okuyucu.

The Girl of My Dreams

Rüyamızda bir kıza aşık olursak, o kız rüyalarımızın kızı mı oluyor şimdi?

Kırmızı çerçeveli bir gözlüğü vardı. Gözleri yeşildi. Kırmızı-yeşil güzel uymuştu yani. Koştum peşinden, yetiştim. “Baksana!” dedim. Müzik dinliyordu. Duymamıştı beni. Görmemişti de. Elimi kolumu kaldırdım, “bakar mısın, bakar mısın” diye bağırdım. Gördü en sonunda. Kulaklığının tekini çıkardı. “Efendim?” dedi. Ben nefes nefeseyim. Göz göze gelince nefesim kesildi. Eğildim. Ellerimi dizlerime koydum. Bir soluklandım. Sağolsun bekledi beni. Direkt konuya girdim. İşte burada yanlış yaptım. “Ben, sneyl. Galiba sana aşık oldum. Gittiğin yere kadar sana eşlik edebilir miyim?” Tam bir öküzlüktü yaptığım. O da normal olarak reddetti. Ben yalvarıyorum tabii. “O zaman telefonun, ya da ne bileyim işte herhangi bir şey sana ulaşabileceğim?” “Daha sonra belki.”dedi. Nasıl daha sonra olabilirdi ki? Besbelli beni kandırıyor işte. Yılmadan yanında yürümeye devam ediyordum. Kendimi tanıtıyor, espri yapmaya çalışıyordum. Hatta ona şarkı bile söylüyordum tek kulaklığını çıkarmış olduğu için. O da bu durumdan rahatsız olmayacak ki gülümsüyordu. Parka benzeyen bir yere geldik. Parka benzeyen bir yer nasıl olabilirdi ki? Besbelli park işte. Nereden geldiğini göremediğim bir kız daha belirdi etrafımızda. Kumral, fönlü bir saçı vardı. Kakülü vardı bir de. Nasıl diyeyim Eyşan’ın kız kardeşi gibi bir saç işte. (Lan resmen görsellerde o halli bir saçını bulamadım kızın) Durumu o kıza anlattı. Gülümsedi. Ben de gülümsedim. Sempatik olursam belki kâra geçeriz diye düşündüm çünkü. “Ya ne olacak ki, ver işte numaranı.” dediğini duydum. Küçük bir ısrar başlamıştı. Aralarındaki konuşmadan, o kızın kardeşi olduğunu öğrendim. Ben de devreye girdim. Sarıya yakın renkte ahşap bir piknik masasının yanında duruyorduk. Oturduk ve bana telefonunu verdi. Numarasını değil. Bildiğin telefonunu verdi. “Al, kaydet o zaman ama acele et.” dedi. Panikledim ben. Numaramı hatırlayamadım. Kombinasyonu anlayamadım. Kombinasyon derken; önce onun telefonuna numaramı kaydedip sonra kendimi çaldıracağımı. Resmen bunu akıl edemedim o halde. Kendi telefonuma kendi numaramı kaydettim. “Bitmedi mi?” dedi. Yapamamıştım ki, nasıl bitsin? “Hoşgeldiniz.” dedi. Noluyor diye aptal aptal etrafa bakarken, arkamda iki tane motorlunun durduğunu gördüm. -Sevgilileri mi geldi ne oldu ya! Oha bildiğin yaşlı bunlar.- Annesiyle babası gelmiş. “Merhaba.” dedim ben de artık. Babasının yüzü temizdi. Sakalı, bıyığı falan yoktu. Saçlar boyanmış galiba bir tek. Onu da yüzüne vurmadım. Babası tip tip baktı bana, ne iş der gibi. Kızlar durumu anlattı. “Tamam şimdi sıçtık o zaman” dedim içimden. Zaten dışımdan desem olmazdı. Onlar da oturdular ahşap masaya. Babasına ben de açık açık durumu anlattım. Kötü bir niyetimin olmadığını, resmen etkilendiğimi ve kızıyla tanışmak istediğimi söyledim. Babası sevdi beni. Beraber oturduk muhabbet ettik. Böyle geçti zaman.

Peki kızın numarasına ne oldu? İşte onu alamadım. Numarasını almış olsaydım uyanınca arardım onu. Numarasını alamadığım için mi rüyalarımın kızı oldu şimdi o? Gerçek olmadı. Numarasını verseydi keşke. Verecekti, ben alamadım.

PS: Neyse ki ismini öğrendik.

JDownloader

“Bu yaziyi yazarken agliyorum biliyor musun Nalan?”

Genclik super lan. Su zamana kadar “flashget neyime yetmiyor yeaaa!” diyerek hep mesafeli durmustum JDownloader’a. Bugun rapidshare’den cok parcali bir dosya indirmem gerekti. Son zamanlarda “bedavacilara” soyledigi “bos slot yok” yalanini hepiniz biliyorsunuzdur. JDownloader’a slot mlot yemiyor arkadas. Sectim linkleri ve rar sifresini, dedim ki JDownloader’a arkadas bunlari indir, sonra verdigim sifreyle rardan cikart, sonra gereksiz dosyalari sil. rar’dan cikartirken eger dosya adinda – ya da . varsa onlari da bosluklarla degistir. Hatta dosyayi download klasorunde bir alt dizine ac. Gik demedi yapti hepsini. Resmen birak bilgisiyari git olmus. Benim icin indirdigim programi kurup, odevimi yap desem onu da yapacakti. Ondan sonra da “birlikte bir dondurma yer miyiz?” diye sorardi. Olmus bu resmen. Flashgot ile calismasi da cabasi.