Fiberoptics

Bir kız bir alfabe yazmıştı bana eskiden. Birkaç sene önce falan. Nasıl olduğunu anlatmicam ama çok uzun şimdi. Uğraşamam hiç. Ballı limonlu çay güzel oluyor deneyebilirsiniz. Onun dışında da bir şey yok açıkçası. Bu gece içerim ben. Belki o zaman yazarım uzunca. Reader da birikmiş çokça. O da okunmuyor ne zamandır. Sadece skhizein başlığını takip ediyorum. En sevdiğim. Bye.

Şıpsevdi

Sakız adı olanından. Bi’ kız olsa, o sakızı çok sevse.

Aşk…Love is…

kağıtlarından bir tanesini çok sevse özellikle.

Sonra ben gidip bir sürü şıpsevdi kutusu alsam,

O’nun yanına gitsem,

Birlikte bütün sakızları açsak,

O’nun o çok sevdiği kağıdı bulana kadar.

Güzel olmaz mıydı?

Olurdu bence.

Oldu.

And It Goes Like…

Lisedeyken bir tane t-shirt yaptırmıştım. Red Hot Chili Peppers tişörtü. Önünde RHCP logosu, logonun içinde bir tane biber.. Arkasında da “WE ARE THE RED HOTS” yazıyordu. Kızılay’da yürüyorum bir gün. Karanfil’in oradan geçiyorum. Bir tane kız önümde durdu. “Ya bu tişörtü nerden aldın?” dedi. “Kendim yaptım, Red Hot Chili Peppers.” dedim artist bir şekilde. “Hadi yaaa. Evet biliyorum Red Hot Chili Peppers olduğunu o yüzden sordum ama çok güzel olmuş ya. ” dedi. “Kendim yaptım.” dedim yine. Sonra gitti. Halbuki şu an aşık olabileceğim bir profili tamamlıyordu o kız. Red Hot Chili Peppers seviyordu belli ki. Bir daha nerde bir kız yolumu kesecek de yaa tişörtün çok güzelmiş RHCP bu dicek. Yok öyle bir şey.

15 gün önce falan kot pantolon almaya gittim. Beğenemiyorum kolay kolay. Neyse bir tane beğendim. Beli falan tam oldu ancak paçası uzun biraz. Yani “biraz” derken, kısalttırsam mı yoksa böyle de idare eder mi lan acaba arasında gidip geliyorum. Geldi bizim oğlan. Ya bu zaten polipitilen kumaş olduğundan oturunca diz tarafından çeker paçası tam olur dedi. Haa tamam o zaman dedim aldım ben. 15 gündür giyiyorum ben bunu, oturup kalkıyorum da. Hiç öyle bir şey olmadı. Sonra düşündüm, aynı kotu başkası giymiş olsa, paçaları ona kısa gelse, bu oğlan yine gelip şey derdi.. Bunun kumaşı piliepiliktik olduğundan bu giydikçe esner, paçalar tam kıvama gelir. Haa tamam o zaman diyip alırdı o başkası da.

RHCP ile başladık RHCP ile bitirelim. Ekşi Sözlük’te de yazdım, (nickimi isteyen bulsun lan hadi bakalım) bu adamlar seneye Türkiye’ye gelmezse Paris konserlerine gideceğim. Kendi kendime söz verdim. Sonisphere 2012’ye gelecekler dedikodusu var. Bence bunlar gelmesin. Foo Fighters gelsin. Onlar da aradan çıkar. Coldplay de gelecekmiş İstanbul’a diyollar. Haa tamam o zaman diyip inanırım ben de. Polinom kumaş sonuçta bu.

Bayadır yazmıyormuşum bloga. Yeni farkettim desem yalan olur. Baya da yazmam zaten.

Hadi bay.

 

 

YAZIK GÜNAH

1 ayı aşkın süredir şuraya bir yazı bile eklenmemesi blog sahibinin mi yoksa biz değerli yazarların mı suçu bilemedim şimdi. Gereğinin yapılmasını arz ederim.

1860 Münihli İşadamları Derneği Basın Sözcüsü

Yrd. Doç. Dr. Japon Konsolosu

 

FIFA Kadinlar Dunya Kupasi

Zorlu gecen grup maclarinin ardindan grubunu ikinci tamamlayarak finale adini yazdiran Japonya’yi, finalde gosterdigi inanilmaz caba sonucu dunya sampiyonu olmasindan ve kadin futboluna verdigi onemden dolayi blog olarak tebrik ederiz. Dikkat: Resimden sonra yazi devam ediyor.

Japonya'nin Kupa Sevinci

Blogumuzda Japonya ile olan baglarini acik sekilde dile getiren iki yazar dostumuzu da aldiklari basari icin kutluyoruz.

Saygilarimizla,

sneyl.com yazarlari

Dikkat: Yazi burada bitiyor ama kucuk bir hatirlatma yapmak istedim. Bu kolektif blogda admin diye bir kavram yok sevgili japon konsolosu. Oldu tamam optum bye. Isminiiiiiiii aeglemeeeaeee.

Kamuoyuna Duyuru

Kadrosunda kırmızı japon balığı ve bendeniz japon konsolosu gibi iki japonu barındıran bu güzide blogun Fifa Kadınlar Dünya Kupası’nda taraf olmaması ve şampiyon olan Japonya için bir kutlama mesajı yayınlamaması beni derinden etkilemiştir. İş bu nedenden ötürü bloga erişimimi 3 günlüğüne durduruyorum. Eğer 3 gün içerisinde sayın admin bu konuya bir açıklık getirmezse gerekeni yapacağımı sizlerin huzurunda açıklamaktan kıvanç tatlıtuğ.

Saygılarımla

JK

Kisacik

Merhaba panpislerim. Uzun zaman oldu bir sey yazmiyorum. Ne yapiyorsun derseniz aslinda okul disinda bir sey yaptigim da yok ama bir turlu o tembel popomu kaldirip da suraya yazi yazmaya ikna edemedim kendimi. Biliyorsunuz, oluyor bazen boyle seyler.

– Ise gelirken bisikletle gectigim yolun bir kisminda yanyana duran iki adet buyuk cop konteyneri var. Bunlarin arasindan geciyorum gidip gelirken. Dun, olagandan dar bir gecit birakacak bicimde birbirlerine yaklastirilmislar. Uzaktan gelirken farkettim, “Lan dedim bu alet gecmez o aradan.” sonra tabii ustte bahsettigim usengeclik sebebiyle, “Amaaan gecmez olur mu lan! Bu gecmeyecek de ben mi gececem. Kocaman yer a…. k….!” diye kufuru bastim icimden. Hizi biraz azalttim tabii ne olur ne olmaz diyerek. Tam cikacak gibi oluyordum ki caat diye bir ses duyduktan sonra kendimi yerde buldum. Sag tarafta bulunan frenin mandali takilmis. Dolayisiyla on fren de mala baglamis oldu. Geldim okula. Freni tamir ettim. Gectigim yola da alternatif bir yer buldum. Artik oradan gidip geliyorum.

– Evdeki buzdolabi durduk yere bozuldu. Evde de ben haricinde kimse olmadigi icin tatil dolayisiyla -doktoranin gozu kor olsun- is basa dustu. Ilk basta ne yapayim bilemedim. Hani servis cagirsam garantisi var mi, garantisi yoksa madem orijinal servisi cagirmayayim yan sanayiiden cagirayim falan dedim. Sonra baktim olacak gibi degil orijinal servisin telefon numarasini rehberden buldum.

Rehber

Telefon Rehberi

Ilk dedim servis ucreti nedir ne degildir falan, “Flat rate uygulamaniz var mi?”. Uygulamanin aynen o sekilde oldugunu tamirin bes dakika da surse dort saat de surse ayni iscilik bedeli ile ucretlendirildigini o ucretin de $125 oldugunu soyledi. Sonra da degismesi gereken bir parca varsa onun da ucreti alinir ekstra dedi. Sonra ben full-time calistigimi after-hours servis olup olmadigini sordum. Yokmus. Zaten olsaydi sasardim. Tamam ogleden once kesin gelecekse yollayin yok gelemicekse gelmesin hic diye cemkirdim adama. Oglene kadar hallederiz manasina gelen bir seyler dedi. Ofisi aradim, dolabin durumunu anlattim sakalar espriler yapildi, ogleden sonraya kadar beklemeyin beni dedim o isi hallettik. Sonra 10.30 gibi cakal buzdolapci geldi. Aldim iceri. Ilk sorusu su oldu? “Nokia sarji var midir acaba bir ihtimal sende?” Auahsuahsduahsduh o anda “ince uclu mu kalin uclu mu?” diye sormak geldi icimden ama nereden bilsindi o espriyi. Gulerek odadan getirdim, telefonunu sarja taktik. “Isi geliyor muydu kapagini actiginda dedi?”, “Geliyordu termostat ayarinin bulundugu yerden, ampulden sandim cikarttim.” dedim. “Heaa buyuk ihtimalle termostat bozulmustur.” dedi. Arabadan yeni termostat aldi getirdi. Degistirirken baya da eskiymis mealinde yorum yapmayi da unutmadi. “Valla,” dedim “ev sahibem 20 seneden fazladir calistigini soyledi daha bu sabah.”. Ondan sonra “Artik degistirmenin vakti gelmis.” dedi. Termostati degistirip lambayi takti geri, calismaya basladi dolap. “Uzun sure bozulmaz artik.” dedi. Dedim “20 sene goturur daha de mi?”. Gulduk, “Bozulursa da ben gelmem zaten 20 seneye emekli olurum.” dedi. $179.62 ucretini rica etti. Gittikten sonra ofisi aradim tekrar geliyom diye. Atladim bisikletime, yeni ve eskisine nazaran daha guvenli yoldan okuluma geldim.

– Simdi bir kere adiniz bir isi biliyoya cikti mi yandiniz demektir. Benim de hasbelkader mass-balance yaptigim duyulmus. Yan odadan arkadas geldi az bakabilecen mi diye. Gittim baktim anneaaam ulan baktim da o datayi reconcile etmek icin iki gun ugrasmak lazim spreadsheet tabanli yazilimlarla. -excel, calc, numbers- Sunlari sunlari yaptim ama olmuyo diye anlatiyor bana. Hafiz sen bunlari iyi soyluyon bana da o isi ben buradan yapamam bunu sen kendi kafana gore duzenlemissin ne bir aciklama ne bir sey var. Zaten karmasik da datasi -1M-2A-3B-4A-5L-* biliyon mu dedim. Yok dedi. Illa spreadsheetle yapacaz yani. Oturduk birgun datasini duzeltmeye calistik. Data da problemli, bazi hayati kisimlar eksik olmadi tabii. Dedim sen -1M-2A-3B-4A-5L-* ogren zaten kolay kullanmasi. Yarin ben sana ogle arasinda anlatirim kaparsin diyerekten hallettim. Neyse simdi onu da anlattim. Artik gelmez diye tahmin ediyorum. Kendi isimi yapamiyom lan iki gundur.

Boyleyken boyle. Gene anlatirim vakit olunca bir seyler.

*seo yaptim burada. gidip programin gercek adini aratanlar gelip burayi bulmasin diye. sayilar ve tireler olmadan okuyosunuz. bizim okulda kucuk bir grubun kullandigi ve ticari olarak satilmayan bir program oldugu icin hit almasin.