Formspring

Olum ya biz bu olaya erken girdik ya da insanlar geç farketti. Ya da liseli beyler bunlar. Ya da bilemedim lan. Hesaplar donduruldu yani resmen. Halbuki daha çok iş çıkardı. Hoş ben işimi çıkarttım, olayımı gördüm de. Geçmiş zaman konuşuyorum ama ev boşalınca devamı var. Sadece ev boşalmıyo.

Haydaaaaaaaaaaaaaaa.

My Baby My Darling

Saat 4’e iki saat kaldı. Biraz burada vakit geçirilir işte. Sonra da yatağa geçilir. Celtics Lakers maçı var. Ya da yatağa geçmem. Uyuyorum sonra. Bunlardan size ne afedersin de. Çok çok özür dilerim.

Meltem Cumbul’un ilk sevgilisi Burak Kut’muş bu arada. Aşağıda sorulmuş o. Yorum yazarken atlamışım. Şimdi birden aklıma geldi. Bunu da geçen Showmax’te Cumartesi Sürprizi isimli programda izlemiştim. Daha vardı ilk sevgililer ama hatırlamıyorum. Memoli vardı lan. Doğa Rutkay’la takılmışlar baya. Kenan Doğulu ile yaşlı bi kadın adını unuttum. Sarışın bişey. hah! Billur Kalkavan olması lazım sanırım. Şadan Kalkavan vardı bi de. Evli mi lan acaba onlar? Vay anasını ya!

(1) Twitter / Home oldu yukarısı. Bakmaya gerek yok. Kimin yazdığını tahmin ettim. Şaka lan şaka. Baktım da oradan biliyorum.

Yoktum bir süredir buralarda. Aslında vardım da dizi ile vakit geçiriyordum. Kendisine bağladı çakal. Bitmiyo da zaten. Neyse ki 2-3 bölüm bir şey kaldı. Ondan sonra da yeni dizilere geçeriz.

Temmuz başı gibi yine bana yalnızlık. Denemecan olsaydı poker+tantuni yapardık balkonda. Yalnız kalınca/kalmaya yakın paylaşılır burada. Bırak ya ne paylaşıcam.

Öff sıkıldım ya. Bi’ de köşede duruyor ya o! Böyle daha bi garip.

Vay anasını daha 8dk geçmiş. Halbuki şu denemecan nickini yazarken biraz zaman geçer diye düşünmüştüm de. Bütün yazıyı mı renklendirsem. O zaman 4 olur işte saat. Neyse hadi ben diziye gidiyorum. Oylar Kobe’ye. Kobe! Geo Challenge!

xXx

Dekolte Var!

Uçuşan büyük sinekler var ya hani diyerek giriş yapacaktım ama sineğin zaten uçabilen bir şey olduğunu düşündüm. Sivrisineklerin büyüğünden aslında bahsetmek istediklerim. “Korkma korkma bir şey yapmaz onlar.” demeyin ama. Korkuyorum çünkü. Çok yılışık oluyorlar bir de. Yılbaşında nereye gitsek acaba bu yıl diye düşünürken kendimi kettle’a su koyarken buldum. Daha finallerin bitmesine sayılı günler varken su koyuvermem acınacak bir durum aslında. Bu yüzden sağa sola mail attım. JEO bilmem kaç ile ilgili, MAD bilmem kaç ile ilgili diye. Şimdi bunu okuyan denemecan‘ın yüzünde bir gülümseme oluşmuştur. “Çakaaaaal!” demiştir ama ne yapalım. Bazen oluyor bu tarz şeyler.

Eğer bunu okuyorsanız, blog sayfasının üzerindeki değişikliği de farketmişsinizdir çoktan. Zaten şu an kayan yazılarda da belirtiliyor o şey. O’shea. Adı üzerinde kayan yazı. O kayıp gidecek ama bu kalacak. japon konsolosu‘nun tasarımıdır. Üzerinde çok çalıştı. Renklendirdi blogu. Bundan sonra diğer yazar arkadaşlarımızdan da bu tarz çalışmalar bekleriz. Ya da okurlarımızdan. Siz söyleyin ben size boş arka plan atarım. Rahat olun.

Şenlik falan oldu bizi okulda. Onlar geldi geçti hiç yazmadık bak. Şenlik programını yazmıştık. Sonrası gelmedi. 2009 gibi olmadı ama. Yani 2009 yılının ilk günü gibi olmadı. Yılbaşından bahsetmediğimi hepiniz az çok anlamışsınızdır. Kişi başı 70lik vodka içtiğimiz günlerden bahsediyorum. Bu sene kişi başı 35’lik olarak değişti bu. Halbuki kişi başı bir 35 daha olsaydı onlardan neler neler yapardık. Toplayıp çarpardık, sıfırları atardık 40 bulurduk. Ne güzel eğlenirdik.

Eurovision birincisi Lena Meyer‘i gösterdiği üstün başarıdan dolayı tebrik ederim. Bana biraz Sarah Silverman‘ı anımsattı aslında. Misal bu da Lena. Kaşıyla olsun, üst dudağının olmamasıyla olsun mu olmasın dert sana uğramasın. Üst dudağının olmaması dediğimde başka kimin üst dudağının olmadığını anlamış olması gerekir bizi tanıyan herkes bilir senle ben eskiden beri hiç derdimiz olmadan büyümüştük yanyana. Şimdi büyüdük ve kirlendi dünya.

Dur ya bari fotoğrafları sağa sola serpiştireyim de okunurluk artsın.

P.S.: Bir de şu insana şukusunu verin!

Richie Rich

Seni can-ı gönülden tebrik ederim.
Can balıkta bir yemek ısmarlayacağımı temin ederim.
C1 verebileceğimi düşünür gibi yaparaktan,
Bir kahve yapayım ben en iyisi işler çoğaldı.

P.S.: Herkes senin gibi yetenekli değil ki kankaaaaaaaa

BSOMSM

“Because, that’s the thing about love, really. No one will love you how you want to be loved, they’ll love you in the only ways they know how. Life throws everyone down drastically different paths so how can we expect everyone to love in the same way? The person you’ll spend your lifetime with will love you in their way and you’ll love in yours, and maybe you’ll meet in the middle and it’ll last. None of us know what we’re doing, you see, we’re just fumbling for matches in the dark. If you’re lucky, you might eventually just strike the right one.”

Edit: Başık ne demek diye yazının içine etmek istemiyorum ya! shflakjhfa.. pü Allah kahretmesin, yine duygusal yazının içine ettim! Ondan sonra neymiş….. Neyse ne lan!

Twitter Bug


Twitter’ınızda böyle bir şey görürseniz korkmayın lan. Çünkü şöyle de bir şey var;


O yüzden paniğe gerek yok gençler.

Bug’ın ne olduğunu da söylememe gerek yok herhalde!!

Zaten japon konsolosu, “bu olayı ilk öğrenen kişi” ve “durumu bana bildiren kişi” sıfatlarıyla da olaya el koymuş. Sıfatını yediğim ya. Bu olayı çözdüğü anda da twitter’dan iş teklifi gelir diye düşünüyorum ben. Ancak kendisi bu teklifi kabul etmez. Koskoca japon konsolosu lan bu! Bu siteyi bırakıp twitter ekibine mi katılacak! Kafayı mı yediniz lan siz! Şarapları da alsak fena olmaz haaaa.. Nakit lazım nakit! sahdfksljadfh.

Hacettepe Üniversitesi – ODTÜ Şenlik Programı

Ya denemecan söyledi az önce. Bir arkadaşımız Candan Erçetin diye arama yaparak sayfamıza gelmiş. Canım canım canım dedik ona. Üzüldük biraz artık her kimse o. Neyse ben de şenlik programlarını yazmaya karar verdim. Önce de Hacettepe ile başlıyorum. ODTÜ’yü neden yazıyorum peki? Onu ben de bilemedim. Zaten ilk şenlik programı haliyle daha iyiydi ODTÜ. Şimdi biraz daha kötü olmuş. Bülent Ortaçgil&Teoman;’a gidilebilirdi oysa ki. Neyse yazmayayım o zaman ben 24. ODTÜ Bahar Şenlikleri‘ni. sdhfaoıusdfh az çakal değiliz haaa..

c/p yaptığımı sanıyodum da, onun üzerinde başka bir şey kopyalamışım. Japon konsolosu’na fotoğraflardaki köfteyi bulduruyordum ama buraya kopyalanmaz şimdi o. Çünkü mal gibi okumadığı blogu okumaya başladı gerizekalı. Defol git ya. Ne okuyosun. Ondan sonra neymiş… OFFffffFFFFfound.

12 Mayıs – Candan Erçetin – Karmate
13 Mayıs – Pamela – Direc-t
14 Mayıs – MFÖ
15 Mayıs – Serdar Ortaç

Böyle işte şenlik programı da. Belki Karmate’yi bilmiyorsunuzdur. Ha ben çok mu biliyorum sanki? Ben de bilmiyorum ama işte Karadeniz Müziği yapıyorlarmış. Ondan sonra da Candan Erçetin çıkıp Yüksek Yüksek Tepelere söylemesin ama.

Benim düşüncem de şudur; Candan Erçetin’de şarap içlir çimlere uzanıp. Gelmek isteyen varsa gelsin. Aslında birini davet etmeyi düşünüyorum da konuya nasıl girsem diye düşünüyorum. Ondan sonra çişine karışıyo, içtiği biraya karışıyo adamın. hflkadjsfhas.

Neyse ya şenlik programımı da anlatıp sizleri sıkmayayım.

Ona buna bulunacak bahane yok! yoğoğoğoooooook yoğoğoooooooook…. sevdiiim sevilmedim, seveni sevemedim. canımdan böyle bezdim amaaann. dshfapısudhfas. tövbe estağfurullah ya. şişşşşş!!! bak yine admin nicki ifşa ediliyo ya!

LAN!

Bugün çok acayip geçti. Böyle biraz yağmur yağdı. Bir hoş oldum. Sonra çok yağmur yağdı. Aşık oldum. Kime? Birissssine birisssine aşık oldum birisssine…. Tövbe estağfurullah. Şşşş ifşa var lan. Admin nicki ifşa ediliyor. Adam olun!

Projeye de başlamak lazım. Haa daha saat 23:34’müş ya! Daha varmış. Neyse rahat olayım ben.

Acıktım zaten. Annem de yoktu bugün. Belirtmiştim bunu. Yemek yapamadım. Daha doğrusu üşendim. Mutfağa girmeye üşendim açıkçası. İşte hala yok yani annem. Hala demek anne yarısı demek. Mustafa Pektemek gol demek. Kısır var lan! Dur dur dur! kısır yiyeyim ben ya!

Hadi kaçtım.
xxxXXXxxx

Elimin Ayarı Yok!

Az da olsa yazıya başlamadan önce başlık atarım. Bu aslında ne yazacağımı önceden bildiğimden kaynaklanmaz. Bazen kaynaklanır aslında. Ancak tahmin edeceğiniz üzere bu kez öyle olmadı. Yoksa yazıya böyle başlamazdım. Neyse ne lan! İşte bir türlü “yeni kayıt”ın üzerine tıklayamadım. Sonra bilumum sakarlıklarım aklıma geldi. Öyle işte. Neyse ne lan!

Cuma günü okula giderken dolmuşta bir kız gördüm. Saçı kıvırcıktı. Sonra, “benim hiç kıvırcık saçlı kız arkadaşım olmadı” lan diye hayıflandım. Hatta bunu bloga yazayım dedim içimden. Sonra bir durdum. “Lan!” dedim. Acaba olmuş muydu? Şöyle bir düşündüm. I-ıh yok. Yani o kızınki kadar kıvırcık olmamıştı. Biraz daha detaylı düşününce de o sonuca ulaşmıştım işte. O kızınki kadar değildi hiçbirinin. Sonra dedim bunları da yazayım bloga. Öyle işte yazdım. Neyse ne lan!

Bu hafta şenlikler var. Şenlik var. Gırgıriyede şenlik var. Bugün gaza geldim baya. Candan Erçetin ve MFÖ dinledim grooveshark’tan. Ha grooveshark demişken… İşte aslında o çok güzel bir şey. Sırf last.fm aboneliğim devam ediyo diye last.fm dinlemeye devam ediyordum. Sonra bıraktım. Grooveshark iyi işte ya. Ne kasıyorum ki last.fm diye. Gerçi last.fm’in de az ekmeğini yemedik zamanında. Neyse ne lan!

Pazartesiye yetişmesi gereken bir proje var. Ancak daha başlamadım. Zaten daha var. Sonuçta yarın Pazar erken kalkın çocuklar. Yarın annem de olmicak. Evde tek başımayım. Olum buradan benim bütün durumumu öğreniyorsunuz. İçim bir hoş oluyor ha böyle! Ne bileyim bak şimdi tarif edemedim. Ben de sizinkileri öğrensem ya mesela. Nerdesin sen? Misal bu işte. Nerdesin sen? Özledim ki ben. Neyse ne lan!

Cuma günü proje sunumu oldu bir de. Poster baya bir gotik oldu. Aslında hoş da oldu ama yazılar çok büyüktü. Zaten azıcık yazı vardı. Ben yapmadım onu da. Yardım edemedim. Edemedim(!) Sol alta da bir teşekkür etmişler bana sağolsunlar. Haberim yokmuş gibi dedim de aslında vardı haberim. Hatta ben dedim ya. Bana da bi teşekkür edersiniz artık dedim. asdhffhkls. Neyse işte o da en köşede kalmış altta. Anca posterin yanına gidip kafanızın düşmesi falan lazım. Anca öyle yani. Anca öyle. Neyse ne lan!

Dün japon bizdeydi. Ya ben bu insanı anlayamıyorum. 3 gibi yattık. Ya kaç gibi yatacaktık da zaten. Saat 8de uyandı, sıkıldım ben diyo. Bir insan uyurken sıkılır mı ya! Uyandık sabah sabah. Ben 1 saat uyudum sonra 6 gibi. Sonra da Galatasaray maçını izledim. O kadar LigTV var boşa gitmesin diyorum. Neyse ne lan!

Her paragrafta bir şeyi bold yapıyorum. Saçma sapan işler ya! Kahve yapayım bari bir. Sonra da projenin ucundan tutayım diyorum. Bok tutarım. Daha yarına çok var olüm! Neyse ne lan!

Bye! Öptüm!

HAaAAAaaaA!! Ya bir de yapmıSH etmiSH falan yazmayın ya! Kaç yaşına geldiniz! Ok?

Bye!

Neyse ne lan!!!

Syobon

Oynamayan varsa oynasın.

Ulan üşenmeyin de google’a “syobon download” yazın bari ya!

Püüüü!!! Al tamam al!!!