Alok Kankam Sagolsun

Esyalarimin, yeni evime tasima islemleri tamamlandi. Adama resmen esya tasittim ya. Peki adam kim? Alok, hintli, 30 yasinda, master derecesi var, 7 yil Hindistan’da ogretim elemani olarak calismis. Bak gorevlisi degil, elemani. Bu mayista Avustralya’ya gelmis. Doktora icin, benim gibi o da ilk olarak 442 vizesiyle occupational trainee olarak cagirilmis, simdi de 574 vizesine gecti rhd ogrencisi olarak. Ocakta basliyor kagit uzerinde ogrenciligi. Aynen benim, kagit uzerindeki ogrenciligimin subatta baslayacagi gibi. Her neyse, biz bu adamla ilk olarak chee6410-advanced coal and mineral processing diye bir dersi gayriresmi alirken samimi olduk. Yoksa workspacelerimiz arasinda 2 metre mesafe ya var ya yok iaushiausd. Neden gayriresmi diyorum onu da anlatayim. Simdi normalde rhd (research higher degree) ve coursework diye iki yuksek lisans opsiyonu var Avustralya’da. Ayni Turkiye’deki tezli ve tezsiz yuksek lisans gibi. rhd’lerde ders almiyorsun, bir arastirma yapiyorsun ve tez veriyorsun. 2 sene suruyor. Gerci konuya tamamen yabanciysan, supervisor’in bir iki temel ders almani isteyebiliyor. Yani “dur kardesim, sen rhd ogrencisisin, sen ders alamazsin!” gibi bir durum yok. Coursework’lerde ders aliyorsun, tez vermiyorsun ve 1 sene suruyor. Gerci, mesela master of engineering icin konusmak gerekirse engineering project gibi bir ders alirsan onun icin ufak capta bir tez veriyorsun ama o da rapor sayilir. Yani nasil diyeyim coursework master bizde executive mba yapmak gibi aisudhaisudh. Elalem yuksek lisansta gorsun. Her neyse. Nerede kalmistik? Heh gayriresmi ders almak. Biz ikimiz de rhd ogrencisi olacagimizdan ama henuz ogrenci olmadigimizdan dersi alamamiz gerekiyordu. Bir sekilde hallettik onu. Hadi Alok kimya muhendisligi temelli diye ona cevher dersi aldirtiyor koca profesor, bana niye aldirtiyor anlayabilmis degilim. Gerci yata yata HD ile gectim mi gectim. Daha ne olsun. Prestijime prestij kattim akjsdhakusdh. Yani, olmasi gereken bu ama, kizmayin, ben kac senemi vermisim ogrenmisim bana burada ogretmeye calistiklarini bir de “high definition” ile gecmese miydim? Suratinizdaki tebessumu yakaladim. Aaushdiauhd cakallar ya. Ulan hemen yanlis ariyorsunuz textin icinde. Ben de biliyorum onun high distinction oldugunu. Nereden nereye. Anlattikca budaklaniyor konu. Aldik efendim dersi 4 tane assignmenti, 1 tane finali var. Ya bir de short course olayi var bak onu soylemeden olmayacak simdi. Dur onu da aradan cikarayim. Bazi dersler burada short course olarak acilabiliyor ve 1 haftada bitiyor. yani gunde 8 saatten 5 gunde bir dersi bitirmis olabiliyorsunuz. Short course dedikleri olay da bu. Bizim aldigimiz ders, endustriden profesyonellere de acik oldugu icin short course idi. Adamlar da gelsin bir haftada halledip gitsinler gibisinden. Tabii bunun bedeli 3000 dolar disaridan katilimcilar icin. Hem de ne assignmentlari yapmak ne de finale girmek zorundalar. Bir hafta takilipi gidiyorlar. O kadar para versem beni de sokamazlar gerci finale iuashdiaushd. Parasiyla rezil olmak basliginda inceleriz bunu. Simdi short course oldugu icin cok yogun geciyor dersler. Orneklemek gerekirse, cevher hazirlamayi bilenler icin konusuyorum, wills’ gibi bir kitabi konu hakkinda hicbir fikri olmayan insanlara bir haftada ogretmeye(!)calisin. Ne kadar makul? bilmeyenler, wills’ e gizledigim linke bakabilirler. Boyle olunca da dersi alanlarin temeli eksik kaldi. Yani recovery, grade’e tam deginilmeden, tromp curve cizdirmeye calisilinca insanlara, onlar da dogal olarak zorlandilar. E zorlaninca ne yapti bu insanlar? Sunu nasil yapiyorsun diye sormaya basladilar. Alok’la bu sekilde kanka olduk. Calismalarinin geri kalaninda kullanmayacagi seyleri ogrenmek zorunda birakildi adam hunharca profesor tarafindan. Adamin mukemmel bir matematik zekasi var. Yani oyle boyle degil. Hayran olmamak elde degil hatta. Calistigi konu da gorece yuksek matematik isteyen bir konu. MATLAB kullaniyor isleri kolaylastirmak icin ama kullanmasa da kasar calisir yapardi yani ben eminim. Transport phenomena, mass transfer, heat transfer falan bunlari asmis bitirmis ama gel gor ki mineral processing nedir ne degildir ogrenmeye ihtiyac duymamis, duymayacak da aslinda. Hal boyle olunca adama yardim etmek de boynumun borcu oldu. Birlikte bitirdik dersi. Simdi artik tasinma isine gelebiliriz oahsdioausdh. Dun dedim “Ya Alok, iki gozum, benim esyalar var tasinacak, su centre in arabayi alalim, benim ehliyetim yok, beni eve birakir misin?” dedim. “Tabi lan n’olcek ki.” dedi. Iyi dedim. Neyse geldi vakit, almadik centre in arabayi, istemedi, kendi arabasiyla goturdu benim eski eve. Geldi iceri, bir el atti esyalara, birlikte yerlestirdik arabaya. Sonra yeni eve goturdu, tekrar iceri tasidik esyalari falan. Kral bir adam yani. Dedim “1 birayi hakettin”. Esinin adini yazmayayim simdi, ayip olmasin, xx diyeyim, “xx izin vermiyor icmeme dedi.” aushiausdh gulduk iste orada biraz sonra gene bilgisayarlarimizin basina donduk. Oyle yani.

Glossary

Recovery: Diyelim ki biraz topraginiz var. Bunun da bir kisimi degerli, bir kisimi degersiz. Siz bu topragin icindeki degerli kisimin konsantrasyonunu yukseltmek icin bunu bir dizi isleme tabi tutuyorsunuz. Bu islemlerin sonucunda bir urun elde ediyorsunuz. Degerli malzeme konsatrasyonunu yukseltmek icin ne yapacaksiniz? Degersiz malzemeyi uzaklastiracaksiniz degil mi? Hah, iste o uzaklastirma islemleri sirasinda ne yazik ki bir miktar degerli malzemeyi de uzaklastiriyorsunuz. Sonuc olarak elinizde, ilk malzemenizden, daha yuksek degerli madde icerigine sahip ama gene, degersiz madde de bulunan yeni bir malzeme kaliyor. Iste sizin elde ettiginiz urundeki degerli madde miktarinin, islemlere tabi tutulmadan onceki degerli madde miktarina oraninin yuzde cinsinden ifadesine recovery deniyor maden muhendisliginde

Ornekle de aciklayayim. 10 ton malzemeniz var 2 tonu degerli. Bazi islemler uyguladiniz bu malzemeye ve sonuc olarak 1.5 tonu degerli 3 ton malzemeniz oldu.
Neydi recovery? Besleme ve urunun degerli madde miktari orani(%). Yani, (1.5/2)*100=75 –> 75% Bir de bunu yorumlayalim. Processinize giren degerli malzemenin 75% ini kurtariyorsunuz. Geri kalan atiga gidiyor. Vay babayin kemigine.

Grade: Recovery yi anladiysaniz grade cok kolay. Bir malzemedeki degerli madde miktarinin tum malzemeye oranina yuzde cinsinden grade deniyor. Yani ustteki ornek icin konusursak, beslemeniz 10 ton bunun 2 tonu degerli, grade ne olur? (2/10)*100=20 –> 20%. Urununuz 3 ton bunun 1.5 tonu degerli (1.5/3)*100=50 –> 50%

Tromp Curve: Simdi buna illa budur demek aslinda biraz yanlis olur. En iyisi soyle tanimlayayim. Bir islem sonucunda, o isleme beslediginiz malzeme o islemden ya iyi islenmis olarak cikar ya da kotu islenmis olarak cikar. Bu iyi islenmis kotu islenmis olayi genis. Yani batan-yuzen de olabilir bu, kalin-ince de olabilir falan filan. Orasi cok da onemli degil. Neyse, bu isleme tabi tutulan malzemenin iyi ya da kotu islenme olasiliginin, malzeme karakteristigini temsil eden bir parametreyle birlikte cizildigi grafiklere tromp curve deniyor. Ornek, simdi diyelim elinizde talas var. ama talasli imalat yapilirken cikan bu talasin icinde metal parcalari var. hatta oyle ki bu metal parcalarinin bir kismi talaslar tarafindan kaplanmis. Siz bu metal parcalarini, talaslardan ayirmak istiyorsunuz. Islaklik, kuruluk, tanelerin boyutlari falan da problem degil. yalniz taneler oldukca kucuk. yani elle ayirma yapamayacaksiniz. Ne yaparsiniz? Basitce elinizdeki malzemeyi su dolu bir kaba doker ve talaslari metallerden ayirirsiniz degil mi? Zira talaslarin yogunlugu 0.9 g/cm^3 (ki sudan hafiftir) iken metalin ki 7.8g/cm^3 diyelim. Simdi tamam boyle ayirdiniz guzel. Olayi biraz zorlastiralim. Icine recovery katalim hatta. Simdi hal boyleyken sizin yuzdurdugunuz talaslar ve batirdiginiz metaller var. Peki ya etrafi talasla kaplanmis metallere ne oluyor? Yuzecekler mi batacaklar mi? Hangisi yuzecek? Yuzdugunde, yuzen malzemenin talas grade’i ne kadar dusecek? (Grade’in tanimini lutfen tekrar okuyunuz eger dusecegini kestiremediyseniz.) Iste bunlar metalin etrafinin ne kadarinin talasla kaplanmis oldugu falan fistik gibi ilginc parametrelere bagli. Bunu da en kolay nasil ifade ederiz, yogunlukla evet, aferin. Simdi dusunun, elimizde oyle bir grafik var ki o grafik bize yogunlugun degismesine gore, o tanelerin yuzme ya da batma olasiligini veriyor. Iste bu tarz grafikler tromp curve olarak adlandiriliyor. Yorumlara yazarsiniz hala eksik kalan kisimlari varsa.

Gorece Yuksek Matematik: Biliyorum bu kisiden kisiye degisir. Ortalama bir muhendisin kullanmasi gereken matematik de, muhendislik dalindan muhendislik dalina, hatta ayni dalda calisilan alana, ve dahi ayni alanin hangi konularinda calistiginiza bagli olarak degisir. Bunlarin hepsinin farkindayim. Gorece yuksek matematik derken, teorisi gorece daha zor olan matematikten bahsediyorum. Mesela ne bileyim ya iste initial value problem falan cozmekle ugrasiyor adam. Olay onu cozmek de degil, onu initial value problem olarak modelleyebilmek. Matematikten kastim bu.

MATLAB: Matrix Laboratory’nin kisaltmasi asmis bitirmis hersey programi!

Uzun oldu biraz kusura bakmayin.

Soslu Makarna Yaptim Yedim Yedim Agladim

Yok lan aglamadim ısudhfaoıusdhf. Agladim yazinca daha cekici oluyo baslik ondan seyettim. oaıdjfoaısdjf. Cakallik cakallik uzerine.

Siz geldiniz aklima. “Amcooooolu o kadar salca konur mu? Kilosu kaca salcanin haberin var mi senin, hiiiia, haberin var mi?” diyen nbh_ geldi. “Lan adama bak ya, salcanin lafini yapiyo!” diyen sneyl geldi. “Yemek hazir olmadi mi aq lan daha?” diyen konsolos geldi. Salcali makarna, yogurt, ekmek yaptigimiz gunler geldi. Dayi’nin (kimin dayisi oldugu bellidir) balik kizartmadaki ustaligi geldi oıasıdhfoasıudhf.

Ozlemisim hayvanlar! Makarna yerken bunlari dusundum hep. Ayni eve cikacagimiz gunlerin hayalini kurdum. Kavga edecegimiz zamanlari betimledim, sonra da nasil barisacagimizi.

Bensiz siz, biz degilsiniz. Sizsiz ben, biz degilim.

Ganga Nedir?

Hani bir sehir efsanesi vardir. ODTU’de gecer. Felsefe bolumunde yapilan bir sinavda, hoca, ogrencilere “Risk Nedir?” diye sorar. Ogrencilerden birisi de “Risk budur.” yazar kagida ve tam puan alir. Bu efsaneyi hatirlattiktan sonra soyle devam edeyim.

—Lan bir dakika, felsefede hangi dersin sinavi “risk nedir?” diye bir soruyu iceriyor olabilirki? Bir bilen bunu soylesin. Hadi ne bileyim isletme falan olsa bir nebze daha makul.—

Ganga nedir? Ganga aslinda kanka sozcugunun deformasyonu ile olusturulmus gibi duruyor degil mi ilk goruste? Oyledir de aslinda. Fakat bundan baska bir ganga daha var. O da budur.

Simdi bir de tesekkur eklemek isterim bu yazinin sonuna. Daha ne dedigimi bile bilmiyorken, beni, kahkaha, zuxxi, efsaneler ve itiraf gibi sitelerle tanistiran, bana, ignition oynatan, yol gosteren o yuce adama, idolume, her ne kadar kendisi yaptigini inkar edecek olsa da, simdiye kadarki hayatim boyunca bana actigi kapilardan oturu cok cok tesekkur ederim. Bambaska bir insansin. Seni seviyorum.

Ne Istiyorsun Benden?

Essegin sikini istiyorum cok afedersiniz.

Bu kendini begenmislik nedir? Sanki bana bakansin da kapinda bana is bul diye yalvariyorum. Gerizekali ya!

Halini, hatirini sormam hata cunku. Cunku sorunca bir sey istemis olucam. Dolayli yoldan, o dolma parmaklarini klavyenin tuslarina 200 kere vurmani istemis olucam. Hata bende. Nasil dusunemediysem bunu? Bir anlik malligima gelmis. Ne konusmaya calisiyorsun ki? Ne merak ediyorsun? Bok mu var? Ne halt ediyorsa etsin. Cani isterse haber verir, istemezse vermez.

Aramiza mesafeyi koyan sensin, ama bunu o koca kafan almiyor!

Tasinmak

Yeni bir ev buldum. Okula simdikinden cok daha yakin. Yani gorsellestireyim sizin icin. Bu eski evimdi. Simdi birazdan goreceginiz de yeni evim. Google mapste cizilmis olasi yolu gormezden gelin. Sadece a ve b noktalari arasindaki bir yolu seciyor. Okulun icindeki kestirmeleri falan ne yazik ki henuz eklememisler. Dolayisiyla iki haritada da sadece a ve b noktalarina bakarsaniz daha mantikli olur.

Olcek farkini gozden kacirmayin.

Yakinliktan baska artisi evde tek basima kalacak olmam. Aslinda ev de sayilmaz tam olarak. “Granny Flat” diyorlar. Yani odasiz bir dikdortgenler prizmasi dusunun. Bir ucunda yataginiz, calisma alaniniz duruyor. Diger ucu tuvalet, banyo. Ortasinda da mutfakciginiz -kitchenette-. Baya sevimli. 3 adet fotografini da ilerleyen zamanlarda yaziya ekleyecegim. Ev degistirmemin en buyuk sebeplerini siralamaya baslayayim.

Uzaklik: Her sabah kalkip yarim saat okula yurumek acikcasi zor geliyordu. Aksamlari donerken sorun olmuyor ama sabah o yolu yuruyeceginizi bilmek bile yataktan kalkmaktan alikoyuyor sizi bazi zamanlar.

Simdiki evim alisveris merkezine cok cok yakin. Yani hemen arkasinda hatta oyle soyleyebilirim. Fakat hergun alisveris yapmamakla kalmiyor, hergun okula gidiyorum. Dolayisiyla haftada 1 kere gerceklestirdigim alisveris icin alisveris merkezine bu kadar yakin oturmak cok cazip degil. Hani karsi arguman olarak bunu sunabileceklere soyluyorum. Inonu stadini bilenler icin soyluyorum. Her neyse.

Ev Ortami: Simdiki evimde de yasama acisindan bir zorluk cekmemistim. Yani sonucta 8 sene boyunca yurtta kalmis bir adamim. Kalabalik fazla sorun olmuyor. Tuvaleti, banyoyu ortak kullanmaya alismisim ama insanin canina tak ediyormus bir yerden sonra. Yani yurtta istedigin zaman gidip banyoyu ya da tuvaleti bos bulabiliyorsun. Bulamadigin zaman nadirdir. Onda da 3-4 dakika bekler gidersin bosalmistir. Ama bunda tek bir adet tuvalet ve banyo oldugundan oyle istediginde bos bulamiyorsun. Bir de soyle bir sorun var. Teorik olarak evi kullanan 4 kisi olmamiz gerekiyor. Ama ev sahibinin evin arkasinda ayri bir yeri ve eve baglantisi oldugundan, ev sahibi, ev sahibinin oglu ve ev sahibinin kopekleri ve sevgilisi de benim oturdugum evi kullaniyor. Dolayisiyla gittikce kalabalik oluyor ev. Bu da ortak kullanim alanlarinin ferahligi acisindan bir sikinti. Mutfagi bos bulamamak diye bir sey bilmezdim ben mesela yurtta. 400 kisi kaldigimiz yerde 2 adet ocak yetiyordu herkese.

Bos da bulunuyordu. Simdi dusunuyorum ulan ocagi kullanan maksimum 5 kisiyiz ama nasil oluyor da dolu oluyor anlamiyorum. Mutfagin temizligi de buna bir etken. Yani yerler falan temiz de adam yemegini yapiyor, tavasini birakiyor oraya gidiyor. E ben yemek yapicam. Senin yemeginin bitmesini beklemek zoruda miyim? O tava bana lazim. O bilinci olusturamadim evde defalarca soylememe ragmen. Yap yemegini yika ortak kullanilan mutfak malzemelerini oyle git ye. Ha diyeceksin ki soguyor. E kardesim 45 saniye cevir mikrodalgada tabagini sicaktan gene agzin yanacak. Neyse bu da boyle. Sonra ornegin lavabo. Ya adam iyi guzel icmissin koymussun bardagini lavaboya ki calkalaman da 30 saniyeni almayacak belki. Zaten o lavabo dar. Ben orada sen oraya bardak koyunca bulasik yikayamiyorum senin bardagini alip benchin uzerine koymak zorunda miyim? Yika oyle defol git ne yapacaksan. Hayir lavabo hakikaten ufak. Bildigimiz alistigimiz lavabolar gibi degil. Icinde 1 litrelik kola sisesine su dolduramazsiniz. O kadar da net soyluyorum. 500mL lik pet siseyi bile egerek dolduruyorum. Neyse o da bitti. Yemek kokulari. Simdi buna durust olmak gerekirse bir sey demeye hakkim yok. Adamin kulturu o. Nasil ogrendiyse, nasil seviyorsa elbet oyle yapacak. Fakat ben de rahatsiz olmuyor degildim. Yani bunlar nasil baharatlarsa butun ev kokar mi arkadasim. Vallahi bravo. Senelerce yemek yapildi evlerimizde de bir tanesi bile boyle kokmadi. Iskembe corbasi yapilirken duydugum koku bile 1 saat bilemedin 2 saat sonra cikiyorken, adamlarin yemeginin kokusunun cikmasi kapilar bacalar acikken 4-5 saati buluyor. Hatta sanirim kendileri yemegin piserken cikardigi kokulardan rahatsiz oluyorlar. Tam emin degilim ama bundan. Hah ne dedik simdiye kadar, uzaklik dedik, ev ortami dedik. Ne kaldi? Internet kaldi? Kadin, evsahibim, muhtemelen daha fazla kazik yiyemezdi internet baglantisindan. Verebilecegi en fazla parayi, alabilecegi en kotu internet baglantisina veriyor ve ustelik bundan da ya memnun ya da habersiz. Mukemmel internet paketleri varken biz orada surunuyoruz sayfa acacagiz diye. Yeni tasindigimda boyle bir durum soz konusu olmayacak olursa da kendi baglantimi cektirme olanagim var. Burada o yoktu. Sikayetci oldugum taraflar bunlardi.

Bu eve 125 dolar kira veriyorum haftalik ve faturalar icinde. Simdi tasinacagima ise haftada yaklasik 160 dolar verecegim. Kiyaslaninca bir fark yok gibi duruyor. Artisi eksisini goturuyor gibi ama oyle degil. Hem tasinacagim verandasi falan var bana ait. Geceleri atarsin masani sandalyeni, alirsin birani okursun mis gibi sessiz sakin kitabini. Pufur pufur hem de. Simdikinde veranda yoktu. Bahce ikisinde de var o acidan bir kiyaslama yapmam dogru olmaz. 160 dolar da hakikaten normal bir kira burada. Ne pahali, ne ucuz. Hem yurumeden tasarruf ettigim zaman da cabasi. Bunun tek farki eve ilk girerken 600 dolarlik bir depozito verecek olmam. Onu da veririm ya diyorum. Adi uzerinde depozito. Cikarken geri aliyosun. Haberler bunlar. Yanaklarinizdan operim.

“Fotograftaki kizi da veriyorlar mi kiranin icinde?” esprisini ilk yapana soda.

Daha tasinmadim. 23 Kasim’da tasiniyorum. Hem ev sahibine bir ay onceden haber verme yukumlulugumu gerceklestirmis olmak adina boyle bir durum soz konusu hem de yeni tasinacagim evin kiracisi evi 22 sinde bosaltiyor. Kesinlesene kadar yazmamistim. Artik kesin.

Bomba Transfer

Gecen haftalarda sinyallerini verdigimiz taze kan takviyesi icin artik butona basildi. Cesitli yerlere davetiyeler yollandi. Iclerinden en sazani -auisdhaisudhiaushd- cikan kjb‘yi hemen yazar kadromuza dahil ettik. Kendisine ileriki sneyl.com yasaminda basarilar dileriz. Asiduhfiasudhfisuhdf.

Olum bak oyle sazan lafina kizip yazmamak, bloga bir tavir koymak, kusmek yok. Kardes kardes oynuyoruz. Sen de kendi postanda bana laf atarsin mesela. Oyle bir kultur yerlestiririz bizden sonraki nesillere. He mi? Cok elitim ya. Asfhiaudhsfiuhdsf.

Noktadan sonra gelen gulmelerime buyuk harfle basladigima dikkat etmissinizdir umarim. Dil cok onemli hafiz. Aaiusdhaisdufhaoisudfh.