Neredeyse tüm masalar doluydu. Ama ben yine de boş bir masa bulabildim. Seninle oturmuştuk o masaya en son, karar verememiştik ne yiyeceğimize. Her zamanki gibi… Ben yine karar veremedim. Sonunda ilk gördüğümü sipariş ettim. İt gibi de acıkmışım. Sildim süpürdüm her şeyi. Yetmedi bir daha istedim. Hatta o masada o kadar fazla durmuşum ki “abi kapatıyoruz” dediklerinde tabağımı da alıp başka bir mekana geçtim. Üzerinde en ufak bir pislik barındırmayan o büyük siyah mekana.
ilginç bir yazı olmuş. emeği geçenlerin hepsine tanrı’dan rahmet, ühühüüüüüü ahmet, babaoğlu haşmet.