Bir gün, bir köpekbalığını bir akvaryuma koyuyorlar. Yanına da küçük bir balık. Köpekbalığı deliler gibi aç. Ama köpekbalığı ile küçük balık arasında köpekbalığının göremediği bir cam var. Köpekbalığı, küçük balığa ulaşmak için yaptığı her denemede kafasını cama vuruyor ve acı çekiyor. Uzun süren denemelerden sonra bakıyor ki her defasında başarısız oluyor, denemekten vazgeçiyor ve başarısızlığı kabulleniyor. Daha sonra, köpekbalığı ile küçük balığı akvaryuma koyanlar aradaki cam bölmeyi kaldırıyorlar. Ancak başarısızlığı kabullenen, çaresizliği öğrenen ve acıyı tadan köpekbalığı, tekrar acı çekmekten korktuğu için, her şeyden çok istediği balığa ulaşmak adına hiçbir şey yapmıyor. Arada hiçbir engel olmamasına rağmen… Aslında arada bir dış engel kalmıyor ama köpekbalığının içinde hâlâ bir engel var. Tekrar kaybeden olmaktan korktuğu için bir adım bile atamıyor.
bu ne lan kafan mi guzel olum? sabah kahvaltisini rakiyla mi yaptin?
ha caktirmadan askerlige sey yapiyosun sen. cakaaaaaaaaaaaal. olum yakarim lan o askerligini. halki askerlikten sogutmaya utanmiyo musun sen?
ahahahah! bi kere de bi romantizmi bitirme lan it!
yaw preko says:
siz ne anlarsınız lan böyle edebi metinlerden! hıh!
sanki bana adama askerde thomas wyatt, nedim okuttular.