Red Hot Chili Peppers – By The Way

Evet… Bir albüm incelemesiyle daha karşınızdayım. Önceki albüm incelemelerimi okuyanlardan birisi olan İnce Memed ki Fragile Memo deriz biz kendi aramızda -neden fragile dediğimizi de birazdan öğreneceksiniz-, “Neden bloga da albüm incelemesi yazmıyorsun ağabey?” diye konuşunca önce bunun ağzını yüzünü güzelce bir kırdım. İnce olduğundan kırılması kolay oluyor. Sonra hakikaten doğru söylüyor bu çocuk dedim. Hangi albümü incelesem diye düşünürken yine çıkageldi bu ruhsuz. “By The Way neden olmasın ağabey?” demesiyle gitmesi bir oldu. Tamam lan dedim. İnceleyelim haydi dedim. 2002 yılında yayımlanan bir albümü de neden inceliyorsak bilemedim ama olsun.

Şöyle bir kapağı var albümün;

Telefonla çektiğim için biraz kötü. Ha niye telefonla çekiyosun, nette dolu fotoğraf var derseniz de çok haklısınız derim.

16 tane şarkı bulunmakta. 8 tanesi A yüzünde, 8 tanesi de B yüzünde. Evet A yüzü, B yüzü. Eskiden kaset vardı olum. Kalemle sarardık falan. Hey gidi hey!

Gelelim şarkılara…

1- By The Way: Albüme adını veren şarkı olmaktadır kendileri. Riffleriyle farklı olduğunu hissettirir hemen. Yavaşlayan ve hızlanan temposuyla kendisini çok sevdirir. Ayrıca albümün ilk video klibi de bu şarkıya çekilmiştir. Şarkıyı hepimiz az çok biliriz. Dani isimli bir kız vardır sözlerde. Kendisi Anthony’e çadırın altında şarkılar söylermiş. Neler söylemiş bilemeyiz onu. O da bunu şarkısında dile getirmiş. Stadium Arcadium‘un ilk single’ı olan Dani California da buradan geliyor zaten. (Neyse ileride Stadium Arcadium incelemesi yaparsak orada değiniriz buna.) Ayrıca şarkı aralarındaki, steak knife, card shark, cow job, boot cut, dog town, blood bath, rib cage, soft tail, song bird, main line, cash back, hard top kısımlarını söylemesi güzeldir.

Şarkının güzel bir canlı versiyonu için sizlere Slane Castle konserini öneririm.

Slane Castle demişken, By The Way turnesi kapsamındaki en büyük konserdir bence. Bu albümdeki çoğu şarkı da burada çalınmıştır. O yüzden paylaşacağım canlı versiyonların büyük bir bölümü bu konserden olacaktır. Çünkü hakikaten güzeldir.

2- Universally Speaking: Albümün ikinci şarkısıdır ve albümün ikinci video klibi de bu şarkıya çekilmiştir. By The Way klibinin bir devamı niteliğindedir. By The Way’deki taksi şoförü Anthony Kiedis’in taksisinde unuttuğu dergiyi ona ulaştıracaktır. Başından geçen maceraları anlatır. Sonunda da sahneye dalar, heriflerle birlikte hoplar zıplar.

Bu şarkı için, yanılmıyorsam Anthony Kiedis (Chad Smith de olabilir) “Bir Red Hot Chili Peppers klasiği olacak.” demiştir. Ne kadar klasik oldu orası bilinmez ama çalarken çok eğlendiklerini ve yerlerinde duramadıklarını her zaman belirtirler. Zira her konserlerinde, bu şarkıyı çalarken Chad Smith hariç diğer 3 grup elemanı zıplar. Seyircilerin de kendileri ile birlikte zıplamalarını isterler. Solosu da ayrı bir güzeldir.

Yine Slane Castle videosu verdim ancak bende bir videosu var. Oradaki performansı bence daha güzel. İnternette bulamadım kendilerini. Slane Castle ile idare ediverin.

3- This Is The Place: Bass riffleriyle ön planda olan bir şarkı. “I saw you out there yesterday…” ile başlayan kısım çok sevilir bu şarkı dinlenirken. Bir de tabii ki “can i smell your gasoline?” diye sorarak ayıp eder. Kasetteki şarkı sözlerinde nakaratta sadece “This is my calling…” yazdığı için sonrasında ne dediğini uzun bir süre anlayamamıştım. Neden yazmamışlar oraya anlamadım. Bu da böyle bir anımdır. Amatör çekim bir canlı versiyonu için (özür dileyerekten YouTube);

4- Dosed: Bence bu albümün en güzel şarkısıdır bu. Gitar tınısıyla, Anthony’nin sesinin sözlere süper oturmasıyla, “I got dosed by you.” diye başlayan girişiyle hakikaten muhteşemdir. Dosed hiçbir konserde çalınmamıştır. Muhtemelen nakarat kısmında Anthony’nin sesi yetmeyeceği için çalmadılar. Orasını ben bilmem. Yok lan aslında söyleyebilir bence. Daha zor kısımları olan şarkılar söyledi sonuçta. Yok lan yok söyleyemez. Zaten albüm versiyonunda da söyleyemiyor. John Frusciante alıyor götürüyor nakaratı. Dikkatli dinlerseniz anlarsınız. Dikkatli dinlemeye de gerek yok gerçi. Açık açık “way upon the mountain where she died” ve “deep inside the canyon i can’t hide” kısımlarını John söyler. Ayrıca gereksiz bir bilgi olacak ama Venice Queen ve Tear‘dan sonra albümdeki en uzun 3. şarkıdır. Sadece 3 var diye verdim bu bilgiyi. Bu 3 şarkı, 5 dakika sınırını aşmıştır.

5- Don’t Forget Me: Artık albüm burada zirveye ulaşır Don’t Forget Me diyerek. İyice duygusallaştırır sizi. Flea basını öyle güzel konuşturur ki, John’un ve Chad’in bir şey yapmasına gerek yoktur aslında. Sadece Flea bile götürebilir bu şarkıyı. Sözleri de çok güzeldir. Hele ki şarkı biterken Anthony’nin “more will be revealed my friend” demesi olayı bitirir.

Buyrun bu da yine Slane Castle’dan bir canlı performansı. Göbeğini, saçını yediğimin Anthony’si.

6- The Zephyr Song: O kadar duygusallık yeter gençler demiş olacaklar ki, up tıs, ıp çık ıp çık, tıs tıs tıs tıs diye girişi olan bir şarkı koymuşlar 6. sıraya. Adından da anlaşılacağı üzere bir Meltem Şarkısı’dır. Yani Meltem diye bir kıza yazılmıştır. shdfaısudfh şaka lan şaka. Öyle şey mi olur hiç? Meltemimde uç uzaklara diye başlayan nakaratı mükemmeldir. Albümün 3. klibi buna çekilmiş olabilir. Ya da sıradan gittiğim için buna 3. klip diyor da olabilirim. Neyse sırası çok da önemli değil bence. Bu şarkının da bir klibi olduğunu bilin sadece. Ama izlenmez, gitmez yani. Bok gibi klip afedersin. Halbuki şarkı öyle mi? Mis gibi şarkı. Hiç farkında olmadan wowowowooooğ duuu yuu, yeyeyeyeyeeeeğğğ diye dilinize dolanabilir ayrıca.

Yine Slane Castle veriyorum ama hakikaten güzel yani Slane Castle. Kızmayın tamam mı? Söz Can’t Stop şarkısı için başka video vercem. Haa o yok mu Slane Castle’da? Var lan tabii var ama daha güzelleri var.

7- Can’t Stop: Bu şarkıya da çok geç klip çekmişlerdi ha. O zamana kadar da kimse bilmezdi. İyi yaptılar, klip çektiler. dhfapsıdufha böyle yorum mu olur lan! Red Hot Chili Peppers’ın çoğu konseri bu şarkıyla açılmıştır. Halen de devam etmektedir bu açılış. Bakalım yeni albüm sonrası turnelerde yine bu özelliğini koruyabilecek mi Can’t Stop. Bekleyip göreceğiz. Söz şimdi Sayın Kırca’da. Sayın Kırca?

Rock Odyssey versiyonunu verecektim de, dailymotion’da yokmuş. Youtube linki de vermeyeyim şimdi ağlarsınız açılmıyo bu diye. shfpasıdufhaspd. Bu iyidir;

Videoda yazmıyo ama Chorzow konserinden. Ora nere demeyin diye söylüyorum, Polonya kardeş.

8- I Could Die For You: Amcoolu ne güzel eğleniyoduk, zıplıyoduk, hopluyoduk. Oldu mu şimdi böyle şarkı A yüzünün sonuna? Olmadı. Zaten hiç güzel de değil. Ben pek ısınamadım bu şarkıya. O yüzden bir şey yazmicam buna. Aslında çoğu insan beğenir bunu. Ben beğenemedim işte. Belki siz beğenirsiniz;

9- Midnight: Bu şarkıyla B yüzüne başlıyoruz arkadaşlar. Arkadaşlar hazır mıyız? Girişle birlikte bir geceyarısı ortamı oluşturulmuş. Aferin diyoruz. Nakaratındaki “we are the lotus kids” sözüyle uyuşturucu günlerinden bahseder burada Anthony. Eskiden ne içerdik amına koyim der yani. Herkes bilir bunu der. “say it now cause john and jane would like to know” derken de John Lennon ve Jane Asher‘ı kasteder. Ve yine bu şarkı çalınmamıştır herhangi bir yerde. Madem çalmicaksınız niye yapıyonuz lan!?

10- Throw Away Your Television: Albümdeki güzel şarkılardan birisidir. Flea yine bas gitarını konuşturur burada. Anthony de “oy oy oy” derken genç kızların yüreğini hoplatır. Chad Smith davuluyla harikalar yaratır. John şarkının başında oynayarak ne kadar keyif aldığını gösterir. Canlı dinlemesi ve izlemesi en zevkli şarkılardan birisidir. Falan filan.

Yine Slane Castle vereceğim;

11- Cabron: İspanyolcada küfürdür bu kelime. Yani anlamı küfür değildir de. Küfürdür işte. Göt gibi mesela. shdfpaıusdhf. Muhtemelen aşık olduğu İspanyol bir kıza küfür ediyor burada. Seni parkta gördüm falan diye giriyor çünkü şarkıya. Şaka lan şaka. Şimdi tamam Cabron İspanyolca küfür ama bu şarkıdaki anlamı farklı. Her ne kadar şarkı İspanyol ezgileri taşısa da o anlamda değil. Anthony bu şarkı için, parktaki iri görünümlü, sağa sola sataşan pis bir adamı anlatıyor demiştir. Ya da buna benzer bir şey. Şimdi tam olarak hatırlayamadım. Ben yanlış hatırlamıyorsam, bu şarkıyı da sadece bir kez çalmışlardır. O da konserde değil, Jonathon Ross‘un programında. Kendisi de aşağıdan izlenebilir;

12- Tear: Canlı performansı olmayan, Dosed’dan sonra iyi ki de yok dediğim ikinci şarkı. Oysa bir piyano, bir akustik gitar ve bir de trompet ile çok güzel bir versiyonu yapılabilirdi bunun.Hakikaten çok güzel bir şarkıdır. Sadece ek bir bilgi olarak, “coming on strong baudelaire” kısmındaki baudelaire, fransız şair olan baudelaire’dir. Bir de şarkının Kurt Cobain’e yazılmış olma ihtimali vardır. Zira eskiden bu elemanlar çok iyi arkadaştı.

13- On Mercury: Tam bir ska şarkısı. Athena alsa bunu, çalsa, söylese kimse bir şey diyemez. Tam o adamlara göre bir şarkı. Gerçi Athena eskiden konserlerinde Red Hot söylerdi. Otherside söylemeye çalışırlardı mesela. Bir de Ap a vana bring yu ap adlı Eurovision şarkısının klibi, Fortune Faded klibinden araktır. Kimse de bir şey demedi bununla ilgili. Ayıp lan!

Her neyse, şarkıya dönecek olursak çok eğlenceli bir şarkıdır. “memories of everything” ile başlayan nakarat kısmında, lemon trees olarak uyuşturucuyu anlatırlar. Mercury de bir cadde ismi. Ne içerdik amına koyim eskiden oralarda demek istiyor yani. sdfhapsuıdfhapsdıufa.

14- Minor Thing: Yavaş yavaş sonlara yaklaştığımızdan ben de biraz sıkıldım. Tek solukta yazmamak gerekirmiş bu incelemeyi ama sonuna geliyoruz artık. Burada bırakmak olmaz.
Gitar solosu çok güzeldir, diyerek canlı olan (ve sanırım yine tek olan) bir versiyonuyla sizleri başbaşa bırakıyorum..

Kusura bakmayın ama bu YouTube dostum!

15- Warm Tape: “Gitardan nasıl farklı sesler çıkartılır?” sorusunu bizlere gösteriyor burada John Frusciante. Dinledikçe güzelleşen RHCP şarkılarından birisidir bu. Aşkı ve ondan korkmamak gerektiğini anlatır bizlere. Bu şarkının pro-shot bir canlı versiyonu olmadığından amatör bir çekimi paylaşıyorum sizlerle. Yine YouTube olacak kusura bakmayın ama bu son YouTube;

16- Venice Queen: Evet geldik albümün son şarkısına. Anthony bu şarkıyı arkadaşı Gloria için yazmıştır. Kendisi kanserden göçmüş gitmiş. “g.l.o.r.i.a. my friend” der her nakarat sonunda. Şarkı ismi de çok anlamlıdır bence bu bakımdan. now that it’s time for you to leave gloria
Mükemmel bir canlı performans ile de bu incelemeyi bitirelim;

Son olarak;
– Albümün B-Side’ları Time, Teenager In Love cover’ı, Runaway ve Bicycle Song.
– The Zephyr Song Single’ındaki ekstra şarkılar; Body Of Water, Someone, Out Of Range ve Rivers Of Avalon.
– Universally Speaking Single’ındaki ekstra şarkı; Slowly Deeply.
– Galiba bu kadar.

YAZAR NOTU: Biliyorum uzun oldu biraz ama okuduysanız ve beğendiyseniz ne mutlu bana. En kötü videolarını izleyin lan. Bunların tümünü yapana da benden imzalı birer By The Way albümü. Ben imzalicam ama, heyecan yapmayın hemen.

3 thoughts on “Red Hot Chili Peppers – By The Way

  1. kardeş emeğine sağlık. şukelanı da verdim hiç merakta kalmayasın. videolar güzel. 2011 rakın kok'a gelecekleri müjdesini de ilk ben vereyim dedim buradan. bir başka müjde olarak da demecan arakaşımızın o konser için vip bilet ayarlayacak olmasıdır. tabi iki tane olacak bu vip biletler. yalnız olmaz. kimle olur. benle olur. sağlıcakla. sendeyiz sayın kırca!

  2. sağolasın kardeş. hakikaten emek var lan! sdfpasoudhfpasuıdf

    verdiğin müjde için de parizyenden müjde almış kadar sevindim diyebilirim. sağlıklı esnek çorap rahat çorap müjdeeeğğğeeee

    bir de şunu demeden geçemicem;
    demecan!

  3. ohaaaaaaaaaaaa. sami alkis. yaziyi okudum okumasina da, videolarin yarisinda sarsilarak kapatirim pencereyi diye izlememeye karar verdim. zaten o komboyu yapan olursa insan degil derim. parasi neyse veririm bileti hediye ederim.

    demecan'a zaten deginilmis.

Leave a Reply