– şimdi babanın kabul etmeyeceği birşeyi alıştıra alıştıra söylesin gibisinden anneden yardım istenir ya, biz de o tam tersi. annem birşey isteyeceği zaman babama ilk söyleyen ben oluyorum.
– gana amariga maçında artık babam ne kadar gaza geldiyse “vuvuzelaya da alıştık ha” dedi. yalannnnnn söylüyorsun baba! sırf gana kazandı diye bu anlamsız iyimserliğin.
– bebek kusmuğundan hiç iğrenmiyorum. onu iyice test ettim. saolsun arka koltuktan omzuma kustu geçen de birisi. ses etmedim. başka zaman olsa abawwwww tiki kız gibi carlardım. “ay inanmıyoraaam yea” diye.
– çabuk çorbayla bebek kusmuğu aynı şey bence. o çorbayı icad edenin aklına tüküreyim. hele de domateslisi.
– tee-pee ezana eşlik ediyor ya resmen, sesine uyan bi noktasından dalıyor melodiye. geçen ezan okunurken yok yere 5 dakkalık günaha girdim güle güle.
– bizim alt kattaki şöyle böyle falcı abla burçin, makyajını silip fazlalıklarını çıkartıp saçları kestirip siyaha boyatıp burhan olmuş geri. (sakayla fal baktırdıydık biz ona)
– “allahım sen başa verme”, “omuzlarım ağrıyor”, “ne anlıyorlar bu b.ktan” tarzı türlü türlü söylemlerimle teyzeliğe adım adım…
– çerezza popcornun içinden bildiğin patlamış mısır çıkıyor. missssss!
– tuvalet kağıdı reklamı çok saçma.olsa da olmasa da alacaz zaten. bir adaya düşsem alacağım 3 şeye cevabım hep hazırdır. tuvalet kağıdı, tuz, pıçak. uzun uzun düşünürdüm çocukken. en mantıklısının bunlar olduğu sonucuna vardım.
-yazın sıcakta yenen tavuk, kebap, lahmacun eltim, görümcem, kaynım filansa, karpuz-ekmek-peynir anam, babam, kardeşim dondurma, fıstıklı mısır cipsi, kiraz da eşim- dostum- yoldaşımdır.
pardon da ben ne oluyorum acep… yoğurtlu pirinç pilavı mı?