Hani bir sehir efsanesi vardir. ODTU’de gecer. Felsefe bolumunde yapilan bir sinavda, hoca, ogrencilere “Risk Nedir?” diye sorar. Ogrencilerden birisi de “Risk budur.” yazar kagida ve tam puan alir. Bu efsaneyi hatirlattiktan sonra soyle devam edeyim.
—Lan bir dakika, felsefede hangi dersin sinavi “risk nedir?” diye bir soruyu iceriyor olabilirki? Bir bilen bunu soylesin. Hadi ne bileyim isletme falan olsa bir nebze daha makul.—
Ganga nedir? Ganga aslinda kanka sozcugunun deformasyonu ile olusturulmus gibi duruyor degil mi ilk goruste? Oyledir de aslinda. Fakat bundan baska bir ganga daha var. O da budur.
Simdi bir de tesekkur eklemek isterim bu yazinin sonuna. Daha ne dedigimi bile bilmiyorken, beni, kahkaha, zuxxi, efsaneler ve itiraf gibi sitelerle tanistiran, bana, ignition oynatan, yol gosteren o yuce adama, idolume, her ne kadar kendisi yaptigini inkar edecek olsa da, simdiye kadarki hayatim boyunca bana actigi kapilardan oturu cok cok tesekkur ederim. Bambaska bir insansin. Seni seviyorum.
Paylaşım için teşekkürler dostum. Terazine tıkladım.
Ganga radyosu çal.
Benim de işim zor ya. Herkesi kendime asique ediyorum. Asquuuum. Olum yazmayın lan şöyle şeyler. Vallaha sinirleniyorum. Bir yerlerde emo klavyesi olacaktı ama nerelerde kim bilir. Fıstık sarma da değil ki bu ara bulasın.
Ayrıca canım benim, sen aslında hiçbir zaman komitede olmamıştın.
ben yazacaktim lan onu ıuasodhgfoıaushdf. neyse bak gene gangaaaaaaaayiz.
günaydın lan! geç kalkmışsın bugün. ashdpıdfuhaspdıufash
amcoolu dun gec yattim da ondan.
yalniz birbirimizi dakika bazinda kacirmamiz hakikaten uzuntu verici oluyo.
uymuyoruz ki birbirimizin saatine. ben kendi saatime sadık kalsam, sen kendi saatine sadık kalsan, sıddık arada bir uğrasa hiç sorun olmicak.