O’na bir şeyler yazmak istiyorum.
Kağıda yazmaya çalıştım. Sürekli karalıyorum. Bir fotoğraftır takıldım. Bir fotoğraf yazıp duruyorum. Sonra karalıyorum. Fotoğrafına bakıyorum. Çiziyorum. Beğenmeyip siliyorum. Gözlerinde kalıyorum sadece. Sadece gözleri olsun istiyorum çünkü. Sadece gözlerini çizeyim, sadece gözlerine bakayım istiyorum çünkü. Bir de sesini duysam şimdi pek güzel olurdu.
I heard your voice through a photograph.
Evet, bir fotoğraf. Zaten her şey bir fotoğrafla başladı. Yarı gerçek, yarı hayal. Hayal kısmı ne kadar da güzel aslında. Yarı gerçeği de kendi içinde bölersek yarısı güzel, yarısı değil. Zaten hayatım da paramparça. Gerçekleri bölmüşüm çok mu?
Ona bir şeyler yazmak istiyorum.
Yazamıyorum.
Bir fotoğraf.
Ve işte yine orada.
Baştan başlıyorum.
canım canım canım. (bu sefer coşkulu değil sakin-şefkatli bi tonda) canımsın canımsın canımsın.
canım canım canım. (buse ver coşkuyu değil hain-şeftali bit onda) canımsın canımsın canımsın.