hmmm… Kahve zamanı gelmiş.
-yataktan kaçmak- Ekranıma yapışmış vaziyetteki renkli kağıtları süzdüm. Ah evet, 1 tanesini söküp atma zamanı! Henüz bitirmem gereken ezber çalışmalarım var. Önümde koca bir gece beni bekliyor biliyorum. Bu gece Jezebel’im beni özleyebilir.
Arkadan Modest Mouse mırıldanıyor. Işıkları söndürdüm, mumlarımla birlikteyim. Ders çalışmak zevkli. Aslında değil! Gözümü kapatıp renkli kağıtların hepsinin monitörümden söküldüğü anı hayal ediyorum. Huzur doldu ruhum. Evet, o renkli kağıt parçaları benim vize tarihlerim.
Bir dakika! O ses neydi?
Kettle suyun kaynadığını söylüyor.
Kahve zamanı gelmiş. Çarşamba da gelmiş.
Kahve yudumlarken John Frusciante – Wednesday’s Song dinlemeli…